19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ta yapar. Kalbi bu hataralardan kurtarmak gücdür. Bu hâtıralar<br />

[düşünceler] gelmezse Allahü teâlâyı hâtırlar, düşünür. Ya’nî kalb,<br />

hiç düşüncesiz kalmaz. Kalbin Allahü teâlâyı hâtırlaması, ismini<br />

çok söylemekle veyâ bir Velîyi severek görmekle olur. Bir Velîyi<br />

bulamazsa, ismini işitdiği bir Velînin hayâtını okuyup öğrenir, onu<br />

çok sever. Ona (Râbıta) yapar. Ya’nî hep onu düşünür. Bir Velîyi<br />

görmek, Allahü teâlâyı hâtırlamağa sebeb olacağı, hadîs-i şerîfde<br />

bildirilmişdir.<br />

İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendî<br />

Hindî hazretlerinin (Mektûbât) kitâbı üç cilddir. Birinci cildde<br />

313, ikinci cildde 99, üçüncü cildde 124 mektûb vardır. Birinci<br />

cildden bir mektûbun tercemesi aşağıdadır:<br />

BİRİNCİ CİLD, 46. cı MEKTÛB<br />

Bu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîde “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh” yazılmışdır. Allahü teâlânın var ve bir olduğu ve <strong>Muhammed</strong><br />

aleyhisselâmın Onun resûlü olduğu bedîhîdir, pek meydândadır.<br />

Düşünmeğe bile, lüzûm olmadığını bildirmekdedir:<br />

Allahü teâlâ sizi, kerîm olan babalarınızın yolundan ayırmasın.<br />

Onların en üstünü olan birincisine ve geri kalanların hepsine,<br />

bizden düâlar ve selâmlar olsun! Allahü teâlânın var olduğu ve<br />

bir olduğu, hattâ <strong>Muhammed</strong> aleyhisselâmın, Onun resûlü olduğu<br />

ve hattâ onun getirdiği her emrin ve haberlerin, doğru olduğu,<br />

güneş gibi meydândadır. Düşünmeğe, isbât etmeğe hiç lüzûm<br />

yokdur. Kalbin bunlara inanması için, kalbin bozuk olmaması,<br />

ma’nevî hastalığı bulunmaması lâzımdır. Kalb hasta ve bozuk<br />

olunca, kalbin inanması için, akl ile düşünmek, incelemek lâzım<br />

olur. Ancak bu sûretle kalb (tasfiye) bulur, ya’nî hastalıkdan kurtulur.<br />

(Basîret)den ya’nî kalb gözünden ma’nevî perde kalkarsa,<br />

bunlara seve seve inanılır. Meselâ, safrası bozuk kimse, şekerin<br />

tadını duymuyor. Şekerin tatlı olduğunu ona anlatmak, isbât etmek<br />

lâzım olur. Fekat, safra hastalıkdan kurtulunca, isbât etmeğe<br />

lüzûm kalmaz. Hastalıkdan dolayı isbât etmek lâzım olması,<br />

şekerin tatlılığına bir kusûr vermez. Şaşı olan, bir şeyi iki görür ve<br />

iki kişi var sanır. Şaşıdaki göz hastalığı, karşısındaki bir şeyin, iki<br />

olmasını îcâb etdirmez. O iki gördüğü hâlde, görünen yine birdir.<br />

Bunun bir olduğunu isbât etmek çok zordur. [Doppelsehen denilen<br />

göz hastalığı olanlara ahvel denir.] [Müslimân olmak için,<br />

yalnız kalbin îmân etmesi, inanması lâzımdır. Fekat, her müslimânın<br />

kalbine, dâhilî düşmanı olan nefsinden ve hâricî düşmanları<br />

olan şeytânlardan ve kötü arkadaşlardan hastalık gelmek-<br />

– 553 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!