19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

önceden ilân etmesi, okuyanların da, bu malı bunun için satın almaları,<br />

fâsid satış olmaz. Meselâ, satın alınan mal arasından çıkan<br />

kâğıdda, (Size şu hediyyemiz verilecekdir. Gelip alınız!) yazılı ise,<br />

bunu alması câiz olur. Gazeteci önceden bildirip, gazete satın alınırken<br />

söylenmezse alması câiz olur. Tüccârın ve gazetecinin şart<br />

eylediği hediyyeler, ilm kitâbı ise, emr-i ma’rûf da olur.<br />

(Hindiyye)de diyor ki, (Falandan alacağım para ile diyerek satın<br />

almak fâsiddir.) Borçlusundan almış olduğu (Bono) denilen senedi<br />

vererek birşey satın almanın câiz olmadığı, buradan da anlaşılmakdadır.<br />

Kendisi, yeniden yazıp vermelidir.<br />

216 - Birkaç kimse, aralarında para, mal toplıyarak piyango çekip,<br />

isâbet etmiyenlerin, isâbet edenlere mal, para vermelerini sözleşmelerine<br />

(Kumar) denir. Oyun, yarış, torbadan ism, numara<br />

çekmek, içinde kendi ismi yazılı birşeye kavuşmak veyâ bir zarara,<br />

felâkete yakalanmak, bir süâlin cevâbını bulabilmek gibi şartların<br />

hâsıl olması şekllerinde piyangolar vardır. Satıcıların yapdıkları piyangolar<br />

ve ziyân ve felâket sigortaları, milletleri, fakîrleri, işçileri<br />

sömürme vâsıtalarıdır. Çünki, ziyân ve felâket sigortaları, kumarhâneler<br />

ve bankerler, birçok kimsenin malını elinden alarak, bunu<br />

kumar ve fâiz ile başkalarına vermekde, başkalarından aldıkları<br />

harâm paranın arslan payı da piyangocunun, bankacının, ceblerine<br />

girmekdedir. İşçi sigortaları yukarıdakiler gibi düşünülmemelidir.<br />

Bu sigortalarda ve emânetcide toplanan ve ma’âşlardan kesilen<br />

malların, paraların (Lukata) hükmünde olduklarını, büyük âlim<br />

Abdülhakîm efendi, va’zlarında bildirmişdir. Lukata, yerde bulunan<br />

mal demekdir. Bunlar ve mâl-ı habîs, sâhiblerine geri verilir.<br />

Sâhibleri bulunamazsa, fakîrlere verilir. Eline geçen fakîrin mülkü<br />

olurlar.<br />

İbni Âbidîn “rahime-hullahü teâlâ” beşinci cildde diyor ki, ok<br />

atmak ile, at koşusu ile yarışmak câizdir. Yarışan iki kimseden<br />

yalnız birinin, (Beni geçersen, sana şunu vereceğim. Ben geçersem,<br />

senden birşey istemem) demesi veyâ yarışmaya karışmıyan<br />

birinin, (İkinizden kazanana şunu vereceğim. Kazanmıyan birşey<br />

vermiyecek) demesi câizdir. (Kazanamıyan, kazanana şunu verecek)<br />

denirse, kumar olur. Harâm olur. Kumar sözü, kamerden<br />

gelmekdedir. Kumarcılardan herbirinin malının artmak ve azalmak<br />

ihtimâli vardır. Birinin malının yalnız artması, ötekinin yalnız<br />

azalması ihtimâli varsa, kumar olmaz. Eğer, üçüncü bir kimse,<br />

ikisinin atlarını geçmesi şübheli olan bir at ile yarışa katılıp, (Sizi<br />

geçersem, ikinizden de alırım. Siz beni geçerseniz, size birşey vermem,<br />

hanginiz ötekini geçerse, ondan alır) demesi de câiz olur.<br />

İki ilm adamı, bir süâle farklı cevâb verdiklerinde, mal üzerinde<br />

– 542 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!