19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olmaz.) Görülüyor ki, Hanefî mezhebinde guslün sahîh olması<br />

için, dişlere ve diş çukuruna suyun ulaşması lâzımdır.<br />

İnsanı birşey yapmağa zorlıyan semâvî sebebe, ya’nî insanın<br />

elinde olmıyan sebebe (Zarûret) denir. İslâmiyyetin emr ve yasak<br />

etmesi ve şiddetli ağrı ve bir uzvun yâhud hayâtın telef olmak tehlükesi<br />

ve başka birşey yapamamak mecbûriyyeti hep zarûretdir.<br />

Bir farzı yapmanın veyâ bir harâmdan sakınmanın imkânsız veyâ<br />

meşakkatli, güç olmasına (Harac) denir. Allahü teâlânın emrlerine<br />

ve yasaklarına, (Ahkâm-ı islâmiyye) denir. Ahkâm-ı islâmiyyeden<br />

bir hükm yapılacağı zemân, ya’nî bir emri yaparken veyâ bir yasak<br />

işi yapmakdan sakınırken, kendi mezhebinin âlimlerinin meşhûr<br />

olan, seçilmiş olan sözlerine uyulur. Bu sözlerine uymakda harac<br />

olursa, seçilmemiş, za’îf sözlerine uyulur. Buna uymakda da harac<br />

olursa, bu hükm, harac bulunmıyan, başka mezhebi taklîd ederek<br />

yapılır. Başka mezhebi taklîd etmekde de, harac olursa, haraca sebeb<br />

olan şeyin hâsıl olmasında zarûret bulunup bulunmadığına bakılır.<br />

Zarûret de bulunursa, o farzı terk etmesi veyâ harâmı zarûret<br />

mikdârı işlemesi câiz olur. Zarûret yoksa veyâ zarûret ile birkaç<br />

şey yapılabilir ve bunlardan birini yapmağı seçmek mümkin olur<br />

ve harac bulunanı seçerse, farzı terk etmesi veyâ harâmı işlemesi<br />

câiz olmaz. Haraca sebeb olan şeyi yapmaması lâzım olur.<br />

Kaplama, dolgu bulunan dişin altını ıslatmakda harac olduğu<br />

meydândadır. Bu haracdan kurtulmak için, hanefî mezhebinde<br />

ikinci bir yol da yokdur. Bunun için, mâlikî veyâ şâfi’î mezhebini<br />

taklîd etmek îcâb etmekdedir. Çünki, gusl abdesti alırken, bu<br />

iki mezhebde, ağzın içini yıkamak, farz değil, sünnetdir. Taklîd<br />

etmek mümkin olduğu için zarûret bulunup bulunmadığını araşdırmağa<br />

lüzûm yokdur. Mâlikî veyâ şâfi’î mezhebini taklîd mümkin<br />

olmasaydı, zarûret bulunması, o zemân araşdırılırdı. Bunun<br />

için, dolgu veyâ kaplama yapdırmak istiyenin, (Mezhebler, Allahü<br />

teâlânın rahmetidir) hadîs-i şerîfine dayanarak, mâlikî veyâ<br />

şafi’î mezhebini taklîd etmesi lâzım olur. Başka mezhebi taklîd<br />

etmeğe sebeb olacak bir özrü bulunmıyan bütün hanefîlerin,<br />

başka mezheblerde farz olanları yapmaları ve müfsid olanlardan<br />

sakınmaları da müstehab olduğu, İbni Âbidînde ve İmâm-ı Rabbânînin<br />

ikiyüzseksenaltıncı mektûbunda yazılıdır. Özrü olmıyanların,<br />

başka mezhebleri taklîd etmeleri de müstehab olunca,<br />

özrü olanın taklîd etmesine karşı çıkmak doğru olmaz. Mâlikî<br />

veyâ şâfi’î mezhebini taklîd için, gusl ederken ve abdest alırken<br />

ve nemâza dururken veyâ unutulursa, nemâzdan sonra, niyyetin<br />

farz olduğunu bilerek, mâlikî veyâ şafi’î mezhebini taklîd ediyorum<br />

diye kalbinden niyyet edilir. Bu mezhebleri taklîd eden kim-<br />

– 512 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!