19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

makdır. Nemrûd böyle idi. Tanrı olduğunu i’lân etdi. Allahü teâlânın<br />

nasîhat vermek için gönderdiği Peygamberi “aleyhissalâtü vesselâm”<br />

ateşe atdı. Fir’avn da böyle ahmaklardan biri idi. Mısırda<br />

ülûhiyyetini i’lân etdi. Ben sizin güçlü tanrınızım dedi. Allahü teâlâ,<br />

nasîhat vermek için, Mûsâ aleyhisselâmı gönderdi. Buna inanmadı.<br />

Allahü teâlâ, onu Süveyş denizinde boğdu. Bunlar gibi, bu<br />

dünyânın yaratıcısına inanmayanlara (Dehrî), ateist denir. [Her<br />

asrda böyle ahmaklar gelmişdir. Mao gibi, Stalin gibi zâlimler, milyonlarca<br />

insanı öldürerek ve işkence yaparak ve din, islâm adamlarını<br />

ve kitâblarını yok ederek, milletlerini sindirmişler, korkutmuşlardır.<br />

Her istediklerini zorla yapdırarak şımarmışlardır. İlâha,<br />

ma’bûda mahsûs üstünlüklere mâlik olduklarını sanmışlar ve söylemişlerdir.<br />

İslâm kitâblarının yurdlarına sokulmasını, okunmasını<br />

yasak etmişler, dinden, Allahü teâlâdan bahs edenleri öldürmüşlerdir.<br />

Allahü teâlânın kahrından, gadabından kurtulamayıp yok<br />

olmuşlar. Târîhde geçen bütün zâlimler gibi, la’net ve nefret ile<br />

anılmışlardır. İhtilâl ve hîle yolu ile, ba’zı arab memleketlerinin başına<br />

geçen, zehrli propagandalarla beyinleri yıkanmış, zâlimler,<br />

diktatörler de, o ateistleri taklîd ediyor, islâm düşmanlığı yapıyorlar.<br />

Târîh kitâblarında okudukları zâlimlerin feci’ âkıbetlerinden<br />

ibret almıyorlar. Dünyâda, âhıretde başlarına gelecek olan azâbları,<br />

felâketleri hiç düşünmiyorlar.]<br />

Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” karşı da tekebbür<br />

edenler çok işitildi. Allahın gönderdiği Peygamber “aleyhissalâtü<br />

vesselâm” bu mudur? dediler. Bu Kur’ân, Mekke şehrinin ileri<br />

gelenlerine indirilseydi iyi olurdu dediler. Târîh boyunca, islâmın<br />

büyüklerine karşı da, böyle tekebbür edenler, alay edenler, hiç<br />

eksik olmadı. Bu tekebbürler, âciz, za’îf, elinden birşey gelmeyen,<br />

hattâ kendinden ve bedeninin yapısından haberi olmıyan kulun,<br />

kendi mâlikine, sâhibine, kuvveti, gücü sonsuz olan Rabbine karşı<br />

bir savaş idi. Vaktiyle iblîs de, böyle tekebbür etdi. Meleklere,<br />

Âdem aleyhisselâma karşı secde etmeleri emr olununca, toprağa<br />

karşı niçin secde edeyim? Ben ondan dahâ üstünüm. Beni ateşden,<br />

onu çamurdan yaratdın diyerek, Rabbine karşı geldi. Ateşin<br />

alevini, latîfliğini ve ışık yaydığını görünce, onu sudan ve toprakdan<br />

üstün sandı. Hâlbuki üstünlük, kendini üstün görmekde<br />

değil, tevâdu’ göstermekdedir. Cennetde toprak vardır ve misk<br />

gibi kokacakdır. Cennetde ateş yokdur. Ateş, Cehennemde azâb<br />

vâsıtasıdır. Ateş, harâb etmeğe, toprak, binâ yapmağa yarar.<br />

Mahlûklar toprak üstünde yaşamakdadır. Hazîneler, defîneler<br />

toprakda bulunur. Kâ’be toprakdan yapılmışdır. Ateşin ışığı gecelere<br />

son verir, gündüzü getirir ise de, toprakdan çiçekler,<br />

– 49 – İslâm Ahlâkı - F:4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!