19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KİBR<br />

12 - Kalb hastalıklarının onikincisi (Kibr)dir. Kibr, kendisini<br />

başkasından üstün görmekdir. Kendini ondan üstün görmekle,<br />

kalbi râhat eder. (Ucb) da kendini ondan üstün bilmekdir. Burada<br />

başkasını düşünmez. Kendini ve ibâdetlerini beğenir. Kibr; kötü<br />

huydur. Harâmdır. Hâlıkını, Rabbini unutmanın alâmetidir.<br />

Çok din adamı, bu kötü hastalığa yakalanmışdır. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Kalbinde zerre kadar kibr bulunan kimse Cennete girmez) buyuruldu.<br />

Kibrin aksine (Tevâdu’) denir. Tevâdu’ kendini başkaları<br />

ile bir görmekdir. Başkalarından dahâ üstün ve dahâ aşağı görmemekdir.<br />

Tevâdu’, insan için çok iyi bir huydur. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Tevâdu’ edene müjdeler olsun) buyuruldu. Tevadû’ sâhibi, kendini<br />

başkalarından aşağı görmez. Zelîl ve miskîn olmaz. Mâlını halâldan<br />

kazanıp çok hediyye verir. Âlimlerle ve fen adamları ile tanışır.<br />

Fakîrlere merhamet eder. Hadîs-i şerîfde, (Tevâdu’ eden,<br />

halâl kazanan, huyu güzel olan, herkese karşı yumuşak olan ve<br />

kimseye kötülük yapmayan, çok iyi bir insandır) ve (Allah için tevâdu’<br />

edeni, Allahü teâlâ yükseltir) buyuruldu. Tekebbür edene,<br />

ya’nî kibr sâhibi olana karşı tekebbür etmek câizdir. Allahü teâlâ,<br />

kullarına karşı mütekebbirdir. Allahü teâlâ, kibriyâ sâhibidir.<br />

Kibr sâhibine tekebbür etmek, sadaka vermek gibi sevâbdır. Kibr<br />

sâhibine karşı tevâdu’ eden kimse, kendisine zulm etmiş olur.<br />

Bid’at sâhiblerine ve zenginlere karşı da tekebbür etmek câizdir.<br />

Bu tekebbür kendini yüksek göstermek için değildir. Onlara ders<br />

vermek, gafletden uyandırmak içindir. Harbde düşmana karşı tekebbür<br />

etmek sevâbdır. Bu tekebbüre (Huyelâ) denir. Sadaka verirken,<br />

neş’e ve sevinç ile karışık tekebbür etmek lâzımdır. Sadaka<br />

verenin tekebbür etmesi, fakîre karşı değildir. Verdiği mâlı küçültmekdir.<br />

Mâla kıymet vermediğini gösterir. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Veren el, alandan yüksekdir) buyuruldu. Riyâ, gösteriş yapanlara<br />

karşı da tekebbür etmek câizdir. Kendinden aşağı olanlara karşı<br />

tevâdu’ göstermek iyi ise de, bunun ifrâta kaçmaması, ya’nî aşırı<br />

olmaması lâzımdır. Aşırı olan tevâdu’a (Temelluk) denir. Temelluk,<br />

ancak üstâda ve âlime karşı câizdir. Başkalarına karşı câiz<br />

değildir. Hadîs-i şerîfde, (Temelluk, müslimân ahlâkından değildir)<br />

buyuruldu. Şi’r:<br />

Mu’allim ile tabîbe<br />

temelluk etmek lâzımdır.<br />

Biri bâtın, biri zâhir,<br />

tedâvîsine hâdimdir.<br />

Kibr çeşidlerinin en kötüsü Allahü teâlâya karşı kibrli ol-<br />

– 48 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!