19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

151 - Gaflet ve şaşkınlığa kapılarak ana-babanın kalbini kırarsan,<br />

derhâl onların rızâsını almağa çalış, yalvar, minnet eyle ve her<br />

ne yaparsan yap, onların gönlünü al! Ana-babanın evlâd üzerinde<br />

hakları çok büyükdür. Bunu dâimâ göz önünde tutarak, ona göre<br />

hareket eyle!<br />

Tenbîh: Anaya, babaya ve hocaya ve hükûmete isyân etmek,<br />

karşı gelmek câiz değildir. İslâmiyyetin yasak etdiği birşeyi emr<br />

ederlerse, ısyân etmemeli, suç ve günâh işlememelidir.<br />

Şemsül-eimme-i Serahsînin “rahime-hullahü teâlâ” [483 de vefât<br />

etdi] (Siyer-i Kebîr) şerhi tercemesi 83. cü sahîfesinde diyor ki:<br />

Ana-babaya iyilik etmek, onları zarardan ve sıkıntıdan korumak<br />

farz-ı ayndır. Cihâda gitmek ise, farz-ı kifâye olduğundan, ana-babadan<br />

izn olmadıkca harbe gitmek halâl olmaz. Ana-baba kâfir de<br />

olsalar, onlara iyilik etmek, hizmet etmek farzdır. Ticâret, hac ve<br />

ömre için ana-babadan iznsiz sefere gitmek câizdir. İlm öğrenmek<br />

için gitmek de öyledir. Zîrâ bunlarda, harb gibi, ölüm tehlükesi olmadığından,<br />

ayrılık hüznleri, kavuşmak ümmîdi ile zâil olur. Anababanın<br />

ve hocanın günâha sokacak olan emrlerine itâ’at lâzım değildir.<br />

Meselâ, hırsızlık için veyâ birini öldürmek için veyâ yol kesicilik<br />

için veyâ zinâ için bir kadını bir yere gönderirlerken, orada buna<br />

mâni’ olabilecek bir adam bulunsa, fekat bu adamın mâni’ olmasına<br />

anası-babası müsâ’ade etmese, bunları dinlemeyip mâni’ olması<br />

lâzımdır. Zîrâ, günâha mâni’ olmak farz-ı ayndır. Ana-babaya<br />

itâ’at ise, günâh olmıyan emrleri için, farzdır. Ana-babanın farzı<br />

terk etdirmesi günâh olduğundan bu emrleri yapılmaz. Nisâ sûresi<br />

ellidokuzuncu âyetinde meâlen, (Ey mü’minler! Peygamberime<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” ve sizden olan, âmirlerinize itâ’at ediniz!)<br />

buyuruldu. Günâh olmıyan emrlere itâ’at lâzımdır. Peygamberimiz<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” bir yere ufak bir askerî birlik<br />

göndermişdi. Başlarına da bir kumandan ta’yîn etmişdi. Âmirleri,<br />

bunlara kızıp, büyük bir ateş yakdırdı ve bu ateşe giriniz, bana itâ’at<br />

farzdır dedi. Askerlerin ba’zısı girelim, dedi. Bir kısmı da biz ateşden<br />

kurtulmak için müslimân olduk, girmeyelim, dedi ve girmediler.<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bunu haber alınca:<br />

(Eğer itâ’at edip girselerdi, Cehennemde ebedî kalırlardı) buyurdu.<br />

Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki: (Üzerinize âmir ta’yîn edilen müslimân,<br />

her kim olursa olsun, harâm ile emr etmedikçe, ona itâ’at ediniz!<br />

Harâm olan emrlerine itâ’at etmeyiniz!) İtâ’at etmemek başkadır.<br />

İsyân etmek, karşı gelmek başkadır. Bu iki şeyi birbirine karışdırmamalıdır.<br />

[Siyer-i kebîrden, buraya kadar yazılanlardan anlaşılıyor ki,<br />

ananın babanın, hocanın ve hükûmetin harâm olan şeyleri emr et-<br />

– 472 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!