19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ızâsı için verirse, Hak teâlâ hazretlerine verilmiş gibi sayılır ki, mukâbilinde<br />

bin sevâb, [diğer bir rivâyete göre ikibin sevâb] alır.) Bir<br />

kimseye ödünç verir isen, iyilikle ver ve iyilikle al! Ödünç verilen<br />

adam fakîr ise ve nemâz kılıyor, harâmlardan sakınıyorsa, veren kimse,<br />

verdiğini ona bağışlarsa kıyâmet günü arş-ı a’lânın gölgesinde gölgelenecek<br />

ve Cennetde büyük bir dereceye nâil olacakdır.<br />

Tenbîh: Sadaka vermek nâfile ibâdetdir. Zekât vermek ve borç<br />

ödemek, birinin hakkını iâde etmek ise, farzdırlar. Üzerinde farz<br />

borcu olanların sünnetleri ve nâfileleri kabûl olmaz. O hâlde, bir<br />

kuruş zekâtı veyâ bir kuruş borcu olan kimsenin sadakaları kabûl<br />

olunmaz. Milyonlarca sadaka verse, binlerce hayr yapsa, zekâtını<br />

vermedikce veyâ borcunu ödemedikçe, hiçbiri kabûl olmaz, ya’nî<br />

hiç sevâb kazanamadığı gibi, zekât ve borç günâhından da kurtulamaz.<br />

Zekât hakkında, 212. ci maddede geniş bilgi verilmişdir.<br />

115 - Bir kimseye ödünç vermek, tasadduk etmekden dahâ<br />

hayrlıdır. Zîrâ, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu<br />

ki: (Ödünç vermek, tasadduk etmekden onsekiz derece dahâ<br />

fazîletlidir.)<br />

Bir kişiye bir iş yapdırdığın vakt, hemen ücretini ver! Şâyed<br />

vermeyip, hakkı kıyâmet gününe kalacak olursa, kıyâmet günü, o<br />

şahsın da’vâcısı, Allahü teâlâ hazretleri olacakdır. Birbirinize iş<br />

gördüğünüz zemân, ödünc alıp verdiğiniz vakt, güzel muâmele yapın!<br />

Birbirinizin gönlünü kırmayınız. Zîrâ iyilik yapacağınız yerde,<br />

günâh işlemiş olursunuz. Ödünç alan, ödemek niyyetiyle almalıdır.<br />

Üç sebeble ödünç alınır:<br />

1- Çok fakîr olup çalışmağa kudreti olmayanın nafakasına sarf<br />

edecek kadar ödünç alması.<br />

2- Bulunduğu yerin âdetine göre, kirâ ile veyâ mülk olarak, korunacak<br />

bir mesken te’min etmek için.<br />

3- Evlenmek için.<br />

Bu şeyler için Allahü teâlâya tevekkül ederek ve ödemeğe niyyet<br />

etmek şartı ile borç alanlara, Allahü teâlâ çabuk ödemek nasîb<br />

eder. Çok borç almayınız ki, râhat olasınız. Zîrâ, borcu alan, köle<br />

gibi olur, gece gündüz üzüntülü olur.<br />

116 - Alış veriş yaparken ve ödünç verirken ribâdan, ya’nî (Fâiz)<br />

alıp vermekden sakın! Ödünç verdiğin kimseden menfe’ât bekleme!<br />

Zîrâ, azıcık aldığın veyâ verdiğin fâizin günâhı Allahü teâlâ<br />

indinde, annesiyle yetmiş def’a zinâ etmiş gibidir. Ya’nî, fâizin azı<br />

da, çoğu da, alması da, vermesi de harâmdır. Fâize şâhid olan, kâtib<br />

olan ve vekîl olan da, Allahü teâlâ indinde mel’ûn ve sorumludur.<br />

Çok sakınmak lâzımdır.<br />

– 451 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!