19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bekara sûresi, altmışikinci âyetinin (Amel-i sâlihin fâidesi, bunu<br />

yapanadır) meâl-i şerîfini hâtırlamalıdır.<br />

Şeytânın ikinci hîlesi, Allahü teâlâ rahîmdir, kerîmdir, seni de<br />

afv eder, Cennete kor, der. Buna karşı, Lokman sûresi, otuzüçüncü<br />

âyetinin (Allahın kerîm olması, sizi aldatmasın) ve Meryem sûresi,<br />

altmışüçüncü âyetinin, (Cennete kullarımızdan müttekî olanları<br />

vâris kılarız) meâl-i şerîflerini hâtırlamalıdır.<br />

Üçüncü hîlesi, senin ibâdetlerin hep kusûrludur. Riyâ karışıkdır.<br />

Böyle ibâdetlerle müttekî olamazsın. Allahü teâlâ, Mâide sûresinde,<br />

(Allah, yalnız müttekîlerin ibâdetlerini kabûl eder) buyuruyor.<br />

Senin ibâdetlerin kabûl olmaz. Boşuna uğraşıyorsun. Boş<br />

yere, sopa yiyen hayvân gibi, eziyyet çekiyorsun, der. Buna karşılık,<br />

ben, Allahü teâlânın azâbından kurtulmak ve emrine uymak<br />

için ibâdet ediyorum. Benim vazîfem, emri yerine getirmekdir. Kabûl<br />

olup olmıyacağı, Onun bileceği şeydir. Şartlarına uygun olan<br />

ve farzları yapılan ibâdetin sahîh olması muhakkakdır, demelidir.<br />

Farzları terk etmek büyük günâhdır. Bu günâhlardan kurtulmak<br />

için ibâdetleri yapmak lâzımdır. İbâdet yapmadan Cennete girmek<br />

için düâ etmek günâhdır. Hadîs-i şerîfde, (Aklı olan kimse, nefsine<br />

uymaz ve ibâdet yapar. Ahmak olan, nefsine uyar, sonra Allahın<br />

rahmetini bekler) buyuruldu. Âhıret için lâzım olan şeyleri, bu fânî<br />

dünyâda hâzırlamak lâzımdır.<br />

Şeytânın hîlelerinden dördüncüsü, şimdi dünyâyı kazanmak<br />

için çalış da, râhata kavuş, o zemân, râhat râhat, huzûr içinde ibâdet<br />

edersin, diyerek ibâdet yapmağa mâni’ olur. Buna cevâb olarak,<br />

ecel benim elimde değildir. Herkesin ömrünü Allahü teâlâ<br />

ezelde takdîr etmişdir. Belki yakında ölürüm. İbâdet vazîfelerini<br />

vaktinde yapmalıyım, demelidir. Hadîs-i şerîfde, (Helekel-müsevvifün)<br />

buyuruldu ki, bugünkü vazîfelerini yarına bırakanlar zarar<br />

etdiler, demekdir.<br />

Şeytânın hîlelerinden beşincisi, ibâdetleri terk etdiremeyince,<br />

çabuk kıl, vaktini kaçırma, diyerek şartlarını, farzlarını temâm yapdırmamak<br />

ister. Buna karşılık, farzlar çok azdır. Bunları, yavaş yavaş<br />

ve şartlarına uygun olarak yapmak lâzımdır. Farz olmıyanları<br />

da, şartlarına uygun olarak az yapmak, şartları noksan olarak çok<br />

yapmakdan iyidir, demelidir.<br />

Altıncı hîle olarak riyâyı tavsiye eder. Herkes görsün de, beğensin,<br />

der. Buna cevâb olarak, kendine fâide ve zarar vermek,<br />

kimsenin elinde değildir. Başkalarına ise, hiç veremezler. Böyle<br />

olan kimselerden birşey beklemek abes olur, bâtıl olur. Fâide ve<br />

zarar veren ancak Allahü teâlâdır. Yalnız onun görmesi, bana yetişir,<br />

demelidir.<br />

– 44 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!