19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Herhangi bir günde, güneşin meyli ve ta’dîl-i zemân ma’lûm ve<br />

arz derecesi 41 olan yerlerde nısf fadla ve fadl-ı dâir ve nemâz<br />

vaktleri, hiçbir hesâba ve düstûra ve hesâb makinesi kullanmağa<br />

lüzûm olmadan, (Rub’-ı dâire) ile kolayca ve sür’at ile anlaşılmakdadır.<br />

Rub’-ı dâire ve bunun isti’mâlini bildiren ta’rifesi, Hakîkat<br />

Kitâbevi tarafından i’mâl ve tevzî’ edilmekdedir.<br />

İbâdetlerin vaktlerini ta’yîn ve tesbît etmek, ya’nî anlayıp anlatmak,<br />

din bilgisi ile olur. İbâdetlerin vaktlerini, din âlimleri,<br />

ya’nî müctehidler anlamış ve bildirmişlerdir. Fıkh âlimleri, müctehidlerin<br />

bildirdiklerini (Fıkh) kitâblarında yazmışlardır. Bildirilmiş<br />

olan vaktleri, hesâb etmek ise, astronomi bilen müslimânların<br />

vazîfesidir. Hesâb edilmesi câiz olan vaktleri, astronomi âlimleri<br />

bulur. Bunların bulduğunu, din âlimlerinin tasdîk etmeleri şartdır.<br />

Nemâz vaktlerini sâat ile ve kıbleyi pusula ile anlamanın câiz olduğu<br />

(İbni Âbidîn)de (Nemâzda kıbleye dönmek) bahsinde ve<br />

(Fetâvâ-i Şemsüddîn Remlî)de yazılıdır. (Mevdû’ât-ul-ulûm)da<br />

diyor ki, (Zemânımızda nemâz vaktlerini hesâb etmek, farz-ı kifâyedir.<br />

Müslimânların güneşin hareketinden veyâ takvîmlerden anlamaları<br />

farzdır.)<br />

İbni Âbidîn ve Şâfi’î (El-envâr) ve mâlikî (El-mukaddemet-ülizziyye)<br />

şerhinde diyor ki, (Nemâzın sahîh olması için, vakti girdikden<br />

sonra kılınması ve vaktinde kılındığını bilmek şartdır. Vaktin<br />

girdiğinde şübheli olarak kılıp, sonra vaktinde kılmış olduğunu anlarsa,<br />

bu nemâzı sahîh olmaz. Vaktin bilinmesi, vaktleri bilen âdil<br />

bir müslimânın okuduğu şer’î ezânı işitmekle olur. Ezânı okuyan<br />

âdil değil ise, [veyâ âdil müslimânın hâzırladığı takvîm yoksa], kendisi<br />

vaktin girdiğini araşdırıp, kuvvetli zan edince kılmalıdır. Fâsıkın<br />

veyâ âdil olduğu bilinmeyen kimsenin, kıbleyi göstermesi, temiz,<br />

necs, halâl, harâm demesi gibi dinden olan haberleri de, ezân<br />

okuması gibi olup, ona değil, kendi araşdırıp anladığına uyması lâzımdır.)<br />

Yalnız kılanların, hastaların, yolcuların, işe dalıp nemâzı<br />

kaçırmak korkusu olanların, her nemâzı, vaktinin evvelinde kılmaları<br />

lâzımdır. Sabâh nemâzını vaktinin sonunda kılmak, hanefî<br />

mezhebinde efdaldir.<br />

Sabâh nemâzının ve orucun evvel vakti, fecr-i sâdık vakti ile<br />

başlar. Bu vakt, gurûb vaktinde 12 den başlayan ezânî sâatin fecr<br />

vaktine gelmesinden anlaşılır. Yâhud gece yarısı 12 den başlayan<br />

vasatî sâatin fecr vaktine gelmesinden anlaşılır.<br />

Şemsin tulû’u, gece yarısı 12 den, gece müddetinin yarısı sonra<br />

veyâ gurûb vaktindeki 12 den, gece müddeti kadar sonra veyâ zevâlden<br />

gündüz müddetinin yarısı kadar evvel başlar. Sabâh gurûbî<br />

sâatin 12 vakti, gurûb vaktindeki 12 den, 12 sâat sonra veyâ gece<br />

yarısı 12 den gündüz müddetinin yarısı kadar sonra veyâ hakî-<br />

– 397 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!