19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ce diyor ki, (Bulduğumuz imsâk vaktleri temkinsizdir. [Ya’nî güneşin<br />

merkezinin gurûbî sâate göre, hakîkî üfka -19 derece irtifâ’a<br />

yaklaşdığı [riyâdî] vaktdir.] Oruc tutacak kimsenin, bundan<br />

iki temkin mikdârı [onbeş dakîka] evvel imsâk etmesi lâzımdır.<br />

Böylece, [oruca güneşin ön kenârının şer’î üfka ve ezânî sâate göre<br />

olan imsâk vaktinde başlıyarak] orucu fâsid olmakdan kurtulur.)<br />

Görülüyor ki, bu büyük âlim de, şer’î ezânî vakti bulmak<br />

için hakîkî vaktden temkin zemânının iki mislini çıkarmakda,<br />

temkin çıkarılmaz ise, orucun fâsid olacağını bildirmekdedir.<br />

Çünki, İstanbulda temkin sekiz dakîka hesâb edilmekde, ihtiyâten<br />

on dakîka kabûl olunmakdadır. Ahmed Ziyâ beğ de, (Rub’-ı<br />

dâire ile bulunan hakîkî fecr vaktinden temkinin iki misli çıkarıldıkdan<br />

sonra, ezânî şer’î imsâk vakti başlar) diyor. İki temkinden<br />

birisi, hakîkî vakti şer’î vakte çevirmek içindir. İkincisi, gurûbî sâati,<br />

ezânîye çevirmek içindir. Hesâb ile veyâ Rub’-ı dâire ile bulunan<br />

hakîkî fecr vaktinden, ezânî sâat için temkin zemânının iki<br />

mislini çıkarmak lâzım olması, mahallî vasatî sâat için, bir temkin<br />

çıkarmak lâzım olduğunu göstermekdedir. Vasatî zemân için bir<br />

temkin çıkarılmazsa, oruc fâsid olur. Kedûsînin irtifâ’ risâlesinin<br />

önsözünde, (Meârif nezâretinin 1310 [m. 1892] senesi 230 numaralı<br />

ruhsatı ile basıldı) yazılıdır. Bunun için, Osmânlı âlimlerinin<br />

zemânında, meselâ Osmânlı âlimlerinin en yüksek makâmı olan<br />

(Meşîhat-i islâmiyye)nin hâzırladığı 1334 [m. 1916] senesinin (İlmiyye<br />

sâlnâmesi) ismindeki takvîmde ve 1982 ye kadar hâzırlanan<br />

takvîmlerin hepsinde ve İstanbul üniversitesi Kandilli rasadhânesinin<br />

1958 târîh ve 14 sayılı (Evkat-ı şer’ıyye) kitâbında imsâk<br />

vaktleri, hakîkî vaktlerinden iki temkin zemânı evvel başlamakdadır.<br />

Oruca, bu takvîmlerdeki şer’î imsâk vaktinden beş dakîka<br />

bile sonra başlayanın orucu sahîh olmaz. Şer’î zevâl vaktinde<br />

gölgenin boyu, hakîkî zevâl vaktindeki fey-i zevâlden dahâ<br />

uzundur. İkisi arasındaki fark, temkin zemânında hâsıl olan<br />

uzunlukdur.<br />

Martın 21.ci ve Eylülün 23.cü günleri gece ve gündüz uzunlukları<br />

12 sâat olup, güneş dâimâ hakîkî zevâlden altı sâat evvel<br />

tulû’ ve altı sâat sonra gurûb eder. Diğer günlerde, Gece ile gündüz<br />

müddetleri müsâvî olmadığı için, yaz aylarında, hakîkî zevâl<br />

vakti ile hakîkî tulû’ ve hakîkî gurûb vaktleri arasında 6 sâatdan<br />

bir mikdâr fazla zemân vardır. Kış aylarında, bu vaktler arasında,<br />

bir mikdâr az zemân bulunur. Altı sâatden olan bu zemân farkına<br />

(Nısf fadla) zemânı denir. Yaz aylarında, hakîkî tulû’ ve gurûb<br />

vaktleri, zevâl vaktinden, 6 ile Nısf fadlanın toplamı kadar farklı<br />

olmakdadır. Gurûb vakti, zevâl vaktinden uzaklaşınca, gurûbî<br />

– 394 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!