19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mek iyi olmaz. Misvâk, misvâk ağacının veyâ zeytin, dut ağaçlarının<br />

dalından kesilen bir çubukdur. Bir parmak kalınlığında, bir karış<br />

uzunluğundadır. Kadınların misvâk yerine sakız çiğnemeleri de<br />

câizdir. Misvâk bulamayan, baş ve şehâdet parmaklarını dişlerine<br />

sürer. Bişr-i Hâfî, sokakda başı açık yürürdü.<br />

Günâh işleyecek kimsenin, bu günâhdan vaz geçmesi, Allahü<br />

teâlâdan korkduğu için veyâ insanlardan hayâ etdiği için, yâhud<br />

başkalarının yapmasına sebeb olmamak için olur. Allahü teâlâdan<br />

korkarak terk etmenin alâmeti, o günâhı gizli olarak da işlememekdir.<br />

İnsanlardan hayâ etmek, onların kötülemelerinden korkmak<br />

demekdir. Başkalarının günâh işlemelerine sebeb olmak, yalnız<br />

yapmakdan dahâ çok günâhdır. Başkalarının bu günâhı işlemelerinin<br />

günâhları da, kıyâmete kadar bunlara sebeb olana yazılır.<br />

Bir hadîs-i şerîfde, (İnsan günâhını dünyâda gizlerse, Allahü teâlâ<br />

da, kıyâmet günü, bu günâhı kullarından saklar) buyuruldu. Herkese<br />

vera’ sâhibi olduğunu bildirmek için, günâhını saklamak ve<br />

gizli olarak devâm etmek, riyâ olur.<br />

İbâdetlerini başkalarına göstermekden hayâ etmek câiz değildir.<br />

(Hayâ), günâhlarını, kabâhatlerini göstermemeğe denir. Bunun<br />

için, va’z vermekden ve emr-i ma’rûf ve nehy-i münker yapmakdan<br />

[din kitâbı, ilmihâl kitâbı yazmakdan ve satmakdan] ve imâmlık,<br />

müezzinlik yapmakdan, Kur’ân-ı kerîm ve mevlid okumakdan hayâ<br />

etmek câiz değildir. (Hayâ îmândandır) hadîs-i şerîfinde hayâ,<br />

kötü, günâh şeyleri göstermekden utanmak demekdir. Mü’minin,<br />

önce Allahü teâlâdan hayâ etmesi lâzımdır. Bunun için, ibâdetlerini<br />

sıdk ile, ihlâs ile yapmalıdır. Buhârâ âlimlerinden birisi, sultânın<br />

oğullarının sokakda abes oyun oynadıklarını gördü. Elindeki asâ ile<br />

bunları dövdü. Kaçdılar. Babalarına şikâyet etdiler. Sultân, bunu<br />

çağırıp, sultâna karşı çıkanın habs olacağını bilmiyor musun dedi.<br />

Âlim, cevâb olarak, Rahmâna karşı çıkanın Cehenneme gideceğini<br />

bilmiyor musun dedi. Sultân, emr-i ma’rûf yapmak vazîfesini sana<br />

kim verdi dedi. Âlim, seni kim sultân yapdı cevâbını verince, beni<br />

halîfe sultân yapdı dedi. Beni de, halîfenin Rabbi vazîfelendirdi dedi.<br />

Sultân, sana Semerkand şehrinde emr-i ma’rûf yapmak vazîfesini<br />

veriyorum dedikde, ben de kendimi bu vazîfeden azl etdim cevâbını<br />

verdi. Bu cevâbına hayret etdim, emr olunmadan, izn verilmeden<br />

vazîfe yapdığını söyledin. İzn verilince de, azl olunmanı istiyorsun<br />

dedi. Sen izn verince, sonra azl edersin. Rabbimin verdiği<br />

vazîfeden beni kimse azl edemez dedi. Bu söz üzerine sultân, dile<br />

benden istediğini vereyim dedi. Gençlik hâlimi bana getir dedi. Bu<br />

iş elimden gelmez deyince, bana bir fermân yaz da, Cehennemdeki<br />

meleklerin reîsi olan Mâlik, beni ateşde yakmasın dedi. Bu-<br />

– 39 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!