19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bir mahalde, bir meyl düzlemi ve birçok semt düzlemleri vardır.<br />

Bir mahallin şâkûlü ile Erdın mihveri, Erdın merkezinde birleşirler.<br />

Hâsıl etdikleri zâviyenin düzlemine (Nısf-ün-nehâr düzlemi)<br />

denir. Bu düzlemin semâ küresini kesdiği dâireye (Nısf-ün-nehâr<br />

dâiresi=Meridiyen), hakîkî üfku kesdiği doğruya (Nısf-ün-nehâr<br />

hattı) denir. Güneşin günlük mahrekleri, birbirlerine ve Ekvator<br />

düzlemine paralel olan dâirelerdir. Bu dâirelerin bulundukları<br />

düzlemler, Erdin mihverine ve Nıfs-ün-nehâr düzlemine dikdirler.<br />

Üfuk düzlemlerini eğik [mâil] olarak keserler. Güneş bir mahallin<br />

üfk-ı zâhirî hattı üzerinde kaldığı zemân, o mahalde şemsî gündüz<br />

olur. Güneşden geçen semt dâiresi, üfk-ı zâhirî hattını dik olarak<br />

keser. Güneş, bir mahallin Nısf-ün-nehâr dâiresi üzerine gelince,<br />

ya’nî merkezi hakîkî üfukdan gâye irtifâ’ında iken, merkezinden<br />

geçen meyl dâiresi ile, o mahallin semt dâiresi aynı olur. Bu dâirenin,<br />

güneş merkezi ile Ekvator arasındaki kavsi (Meyl), üfk-ı hakîkî<br />

arasındaki kavsi, (Hakîkî gâye irtifâ’ı) derecesi olur. Râsıd Ekvatorda<br />

ise, hakîkî üfku, Erdin mihverinden geçer. Her zemân, gece<br />

ve gündüz oniki sâat olurlar. Râsıd Kutubda ise, hakîkî üfuk<br />

düzlemi, Ekvator düzlemi ile aynı olur ve güneş, Râsıdın bulunduğu<br />

yarım kürede iken, altı ay gündüz, diğer yarım kürede olunca,<br />

altı ay gece olur. Güneşin senelik hareketini yapdığı (Husûf düzlemi),<br />

Ekvator düzlemini Erdın bir kutru [çapı] istikâmetinde keser.<br />

Aralarında dâimâ 23 derece 27 dakîkalık zâviye vardır. Güneş Ekvatorun<br />

bir tarafında iken, bu mahallerde yaz, diğer yarım kürede<br />

kış olur.<br />

Sabâh nemâzının zemânı, dört mezhebde de, (leyl-i şer’î) sonunda,<br />

ya’nî (Fecr-i sâdık) denilen beyâzlığın şarkdaki üfk-ı zâhirî<br />

hattının bir noktasında görülmesinden, (leyl-i şemsî)nin sonuna,<br />

ya’nî güneşin üst kenârının, o mahaldeki üfk-ı zâhirî hattından<br />

doğuncaya kadardır. Beyâzlık, üst kenârı bir mahallin üfk-ı zâhirî<br />

hattına 19 derece yaklaşınca, bir noktada görülür. Oruc da bu vakt<br />

başlar. İslâm âlimleri, -19 derece irtifâ’ ile hesâb etdikleri imsâk<br />

vaktlerinin, bulutsuz ve berrak havada, üfk-ı zâhirî hattına ve sâate<br />

bakarak, beyâzlığın, üfk-ı zâhirî hattının bir noktasında başladığı<br />

vakt ile aynı olduklarını görmüşlerdir. Biz de böyle gördük.<br />

Şimdi, oruc tutmağa bu vaktlerden sonra başlıyanların orucları sahîh<br />

olmamakdadır. Dahâ sonra, irtifâ’ -18 olunca, beyâzlık bu<br />

üfuk hattı üzerine yayılır. Sabâh nemâzını bu vakt kılmak ihtiyâtlı<br />

olur. Avrupalılar, bu vakte fecr diyorlar. Müslimânların, din işlerinde,<br />

hıristiyanlara değil, islâm âlimlerine uyması lâzımdır. Beyâzlık,<br />

üfuk hattı üzerinde kırmızılığın başlamasından iki derece<br />

evvel başlar. -20 derece yaklaşınca beyâzlığın başladığını bildirenlerin<br />

de bulunduğu, İbni Âbidînde ve M.Ârif beğin takvîminde ya-<br />

– 386 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!