19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

NEMÂZ VAKTLERİ<br />

Âkıl ve bâlig olan, ya’nî aklı olup, evlenme yaşına gelmiş olan<br />

her müslimân erkeğin ve kadının, hergün beş vakt nemâzı, zemânlarında<br />

kılmaları farzdır. Bir nemâz zemânının başladığı vakte, o<br />

nemâzın vakti denir. Bir nemâz, vakti gelmeden önce kılınırsa, sahîh<br />

olmaz. Hem de büyük günâh olur. Nemâzın sahîh olması için,<br />

zemânında kılmak lâzım olduğu gibi, zemânında kıldığını bilmek,<br />

şübhe etmemek de farzdır.<br />

Hadîs-i şerîfde, (Nemâz zemânının bir evveli vardır. Bir de sonu<br />

vardır) buyuruldu. Bir mahalde, bir nemâz zemânının evvel<br />

vakti, güneşin o mahallin zâhirî üfk hattından belli bir irtifâ’a geldiği<br />

vaktdir. Üzerinde yaşadığımız (Erd küresi), mihveri (ekseni)<br />

etrâfında, boşlukda dönmekdedir. Bu mihver, Erdın merkezinden<br />

geçen ve Erdın sathını [yüzeyini] iki noktada delen bir doğrudur.<br />

Bu iki noktaya (Erdın kutubları) denir. Güneşin ve yıldızların,<br />

üzerinde hareket etdikleri zan olunan küreye (Semâ küresi) denir.<br />

Güneş hareket etmez. Fekat, Erd küresi döndüğü için, güneş<br />

hareket ediyor zan ediyoruz. Etrâfımıza bakınca yer ile gök, büyük<br />

bir dâirenin kavsi üzerinde birleşmiş gibi görünüyor. Bu dâireye<br />

(Üfk-ı zâhirî hattı) denir. Güneş, sabâhları, bu hattın şark tarafından<br />

doğuyor. Semânın ortasına doğru yükseliyor. Öğle vakti,<br />

tepeye kadar yükselip, tekrâr alçalmağa başlıyor. Sonra, üfk-ı<br />

zâhirî hattının garb tarafında, bir noktadan batıyor. Üfk-ı zâhirî<br />

hattından i’tibâren en yüksek olduğu vakt (Zevâl vakti)dir. Bu<br />

vaktde, güneşin (Üfk-ı zâhirî hattından) olan yüksekliğine, güneşin<br />

(Gâye-i irtifâ’)ı denir. Semâya bakan insana (Râsıd) denir. Râsıdın<br />

ayaklarından geçen Erdın yarı çapı istikâmetine râsıdın (Şâkûl)ü<br />

denir. Râsıd, yer küresinin hâricinde herhangi bir yükseklikdeki<br />

bir M noktasındadır. ME hattı, râsıdın şâkûlüdür. Bu şâkûle<br />

dik olan düzlemlere râsıdın (Üfk düzlemleri) denir. Altı üfk<br />

düzlemi vardır: 383.cü sahîfedeki resmde 3 numaralı, Râsıdın<br />

ayaklarından geçen MF (Riyâdî üfk) düzlemi. Yer küresine temâs<br />

eden BN (Hissî üfk) düzlemi. 3– Râsıdın etrâfını çeviren (Zâhirî<br />

üfk hattı) dâiresinin [LK dâiresinin] çizildiği LK düzlemi (Mer’î<br />

üfk) düzlemi. 4– Erdin merkezinden geçen (Hakîkî üfk) düzlemi.<br />

5– Râsıdın bulunduğu yerin en yüksek noktasının Pq zâhirî üfk<br />

hattından geçen şer’î üfk düzlemidir ki, bu düzlemin yer küresini<br />

kesdiği dâireye, bu râsıdın (Şer’î üfk hattı) denir. Bu beş düzlem,<br />

birbirlerine paraleldir. 6– Bunlara paralel olmıyan (Sathî üfk düzlemi)<br />

vardır. Râsıdın bulunduğu yer yükseldikçe, (Zâhirî üfk hattı)<br />

büyür ve hakîkî üfk hattına yaklaşır. Bundan dolayı, bir şehrde,<br />

muhtelif yükseklikler için, bir nemâzın muhtelif vaktleri olur.<br />

– 381 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!