19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KABR ZİYÂRETİ VE<br />

KUR’ÂN-I KERÎM OKUMAK<br />

Kabr ziyâreti sünnetdir. Haftada bir, hiç olmazsa, bayramlarda<br />

ziyâret edilir. Perşembe veyâ Cum’a veyâ Cumartesi günü ziyâret<br />

dahâ sevâbdır. (Şir’at-ül-islâm) sonunda diyor ki, Kabr ziyâreti<br />

sünnetdir. Ziyâret eden, meyyitin çürüdüğünü düşünerek ibret<br />

alır. Osmân “radıyallahü anh” kabr yanından geçerken çok ağlar,<br />

sakalları ıslanırdı. Meyyit de, edilen düâdan fâidelenir. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” akrabâsının ve Eshâbının “radıyallahü<br />

teâlâ anhüm” kabrlerini ziyâret ederdi. Selâm ve düâdan sonra,<br />

kıbleye arka verip, kabre karşı oturulur. Kabre elini yüzünü<br />

sürmek, toprağı öpmek hıristiyanların âdetidir. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Bir kimse, tanıdığının kabrine gidip selâm verince, onu tanır ve<br />

selâmına cevâb verir) buyuruldu. Ahmed ibni Hanbel “rahimehullahü<br />

teâlâ” diyor ki, (Kabristândan geçerken İhlâs, iki Kul<br />

e’ûzüleri ve Fâtiha okuyup, sevâbı meyyitlere hediyye edilmelidir.<br />

Sevâbı onlara gider.) Enes bin Mâlikin “radıyallahü teâlâ anh”<br />

bildirdiği hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Âyet-el-kürsî okuyup, sevâbı<br />

meyyitlere gönderilince, Allahü teâlâ, bunu bütün meyyitlere<br />

ulaşdırır.)<br />

(Hazânet-ür-rivâyât)da diyor ki: (Diri iken ziyâret edilen âlimleri,<br />

vefâtından sonra ziyâret etmek için uzak yerlere gitmek de câizdir.<br />

İstifâde etmek bakımından, Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü<br />

vetteslîmât” ve Evliyânın ve Âlimlerin “rahime-hümullahü<br />

teâlâ” ziyâreti arasında fark yokdur. Yalnız dereceleri arasında<br />

fark vardır.)<br />

[Bir müslimân, oturduğu odanın dıvarına bir levha asar ve levha<br />

üzerine, bir sevdiğinin ismini yazarsa veyâ onun kabri üzerine<br />

taş dikip, taşın üzerine yazarsa, odaya giren ve bu kabri ziyâret<br />

eden müslimânlar, levha ve taş üzerindeki ism sâhibinin rûhuna<br />

Fâtiha ve düâ okuyunca, Allahü teâlâ ism sâhibine rahmet eder,<br />

günâhlarını afv eder. Odanın dıvarına ve mezâr taşına ism yazmak,<br />

onu hâtırlamak için değildir. İsm sâhibine Fâtiha ve düâ okunması<br />

içindir. Bunun için islâm memleketlerinde, odanın dıvarlarına ve<br />

mezârlar üzerine ism yazmak âdet olmuşdur. Bir velînin ismi yazılırsa,<br />

bu ismi okuyup, sâhibinden şefâ’at, düâ istenince, velî işitip,<br />

istiyen kimsenin dünyâ ve âhıret murâdları için, düâ eder ve düâsı<br />

kabûl olur.]<br />

Kadınların ziyâret etmesi de câiz ise de, Resûlullahdan baş-<br />

– 352 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!