19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ül-mevt, ma’sûmun canını elmadan ala. Bu rivâyetlerin ikisi de câizdir.<br />

Sonra melek-ül-mevt, o canı alıp, gökleri seyr etdirip, Cennete<br />

götürürler. Orada, yeşil zebercedden bir sahrâ vardır. Ma’sûm oraya<br />

geldikde, (Beni buraya neden getirdiniz) der. Melekler: (Yâ<br />

ma’sûm! Kıyâmet yeri vardır. Çok sıcakdır. İşbu sahrâda, yetmişbin<br />

rahmet pınarı vardır. Hazret-i Resûl-i ekremin “aleyhisselâm”<br />

havzının başında durup, nûrdan bardakları görünüz! Atanız ve<br />

ananız kıyâmet yerine geldiklerinde, bu bardakları su ile doldurup,<br />

onlara verirsiniz ve onları tutup salıvermeyesiniz ki, Cehennem yoluna<br />

gitmeyeler ve azâb ve ikâb görmeyeler. Zîrâ, sizin düânız,<br />

Hak teâlâ katında makbûldür. Ve Cum’a geceleri, yer yüzüne inesiniz.<br />

O vakt Allahü teâlânın selâmını, ümmet-i <strong>Muhammed</strong> “sallallahü<br />

teâlâ aleyhi ve sellem” üzerine ulaşdırasınız. Ve onların<br />

üzerine nûr veresiniz ve onların şükrleri berâtini Hak teâlâya götüresiniz)<br />

diye tenbîh ederler.<br />

Ma’sûmların canlarına, bu makamları seyr etdirip, tezce yine<br />

getirip meyyitin başının ucuna koyarlar. Tâ nemâzı kılınıp, kabre<br />

girip, soru ve hisâbı oluncaya kadar, o can, kabr üzere durur. Eğer,<br />

babası ve anası tevbesiz ölürlerse, kıyâmetde oğlu ile onların arasında<br />

bir perde ola. O ma’sûm onları arayıp bulmaya, birbirlerine<br />

hasret kalalar. İşte mü’minlerin bâliğ olmayan çocuklarının hâli<br />

böylecedir.<br />

MÜSLİMÂN KADINLARIN<br />

ÖLÜMÜNE DÂİR<br />

Şimdi, o avret ki, lohusa veyâ hâmile veyâ tâûn yâhud iç ağrısından<br />

veyâ bunlardan hiç birisi olmasa, ancak yabancı erkeklere<br />

açık saçık görünmese ve kendisinden zevci hoşnud olsa, o hâtuna,<br />

ölürken Cennet melekleri gelip, karşısında, saf saf dururlar<br />

ve ona izzet ve ikrâm ile selâm verirler ve (Allahü teâlânın sevgili,<br />

şehîd câriyesi gel çık, ne eylersin dünyâ serâyında? Senden<br />

Allahü teâlâ râzı oldu ve senin bu hastalığını behâne edip, günâhını<br />

bağışladı, sana Cennet ihsân etdi, gel emânetini teslîm et!)<br />

derler. O hâtun, bu mertebeyi görüp, rûhunu vermek istedikde,<br />

etrâfına bakıp (Benim ile dostluk edenleri, yargılayıp rahmet etsin,<br />

sonra teslîm edeyim) dedikde, melekler dahî, ricâsını cenâb-ı<br />

Hakka arz edeler. Bunun üzerine, hitâb-ı izzet gelip, (İzzetim<br />

hakkı için, kulumun cümle düâsını müstecâb kıldım) buyurulur.<br />

Melekler dahî, muştuluk eyleyeler. Sonra, melek-ül-mevt,<br />

– 344 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!