19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

di. Biraz sonra, eteğinin altında, bir satırla, bunların yanına geldi,<br />

satırı çekdiği gibi o münâfıkın kellesini uçurdu ve (Resûlullahın<br />

hükmüne râzı olmayanın hâli budur) dedi. İşte bundan dolayı,<br />

kendisine Ömer-ül-Fârûk “radıyallahü teâlâ anh” denildi.<br />

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretleri, (Hak ile bâtılı<br />

ayırd edici, Ömerdir) buyurdu.<br />

Onun ardınca, Evliyânın efdali hazret-i Osmân-ı Zinnûreyn<br />

“radıyallahü anh”dır. Hilâfeti hakdır, doğrudur. Ümmetin icmâ’ı<br />

ile sâbitdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, ona birbiri<br />

ardınca, iki kızını vermişdir. İkinci kızı vefât etdikde, (Bir kızım<br />

dahâ olsaydı, ona verirdim!) buyurmuşdur.<br />

İkinci kızını verdikde, hazret-i Osmânı “radıyallahü teâlâ anh”<br />

gâyet medh etmişdi. Tezvîc etdikden sonra kızı: (Ey benim gözümün<br />

nûru babam! Hazret-i Osmânı gâyet medh eylediniz. Buyurduğunuz<br />

kadar değil!) dedikde, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” hazretleri kızına: (Ey benim kızım! Hazret-i Osmândan<br />

gökdeki melekler hayâ ederler!) buyurdu.<br />

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ona iki kızını verdiğinden<br />

ötürü, Osmân-ı Zinnûreyn denildi. Zinnûreyn, iki nûr sâhibi<br />

demekdir. Ma’rifet ilminde mâhirdir.<br />

Onun ardınca, Evliyânın efdali, Alî “kerremallahü vecheh ve<br />

radıyallahü anh”dır. Hilâfeti, ümmetin icmâ’ı ile sâbitdir. Resûlullahın<br />

dâmâdıdır. Kızı hazret-i Fâtıma “radıyallahü anhâ” anamızı,<br />

ona tezvîc etmişdir. Tarîkat ilminde mâhirdir. Bir gulâmı var idi.<br />

Birgün, gulâmı murâd eyledi ki, şu efendimi tecribe edeyim. Vaktâ<br />

ki, hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh”, dışarıda idi. Gulâmın yanına<br />

gelip bir hizmet buyurdu. Gulâm sükût eyledi. Ondan sonra,<br />

hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” gulâma, yâ gulâm! Ben sana<br />

ne yapdım ve hâtırın neden münkesir oldu ve benim neyimden incindin,<br />

dedikde, gulâm, sen bana bir şey yapmadın. Ben senin kulunum.<br />

Murâdım seni tecribe etmekdi. Hakkiyle Velîsin, dedi.<br />

[Eshâb-ı kirâmın hepsini sevenlere ve onların yolunda olanlara<br />

(Ehl-i sünnet) denir. Bir kısmını severiz deyip çoğunu sevmiyene<br />

(Şî’î) denir. Eshâb-ı kirâmın hepsine düşman olanlara (Râfizî) denir.<br />

Eshâb-ı kirâmın hepsini severiz diyen, fekat ba’zı şeylerde hiç<br />

birine uymıyan kimseye (Vehhâbî) denir. Sapık din adamı Ahmed<br />

ibni Teymiyyenin fikrleri ile, ingiliz câsûsu Hempherin yalanlarının<br />

karışımına (Vehhâbîlik) denir. Bu inanışlarına uymıyan, Ehl-i<br />

sünnet olan müslimânlara kâfir diyorlar. [Bu sözleri ile, kendileri<br />

kâfir oluyorlar.]<br />

– 326 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!