19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yapmazsa ve vâcibleri, sünnetleri terk etmezse, bunun mevkı’ sâhibi<br />

olması câizdir, hattâ müstehabdır. Çünki, câiz ve lâzım olan şeylere<br />

kavuşdurucu sebebleri, vâsıtaları yapmak da, câiz ve lâzım<br />

olur. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, iyi insanların nasıl olacağını<br />

bildirirken, bunların (Müslimânlara imâm olmak istediklerini) de<br />

bildirmekdedir. Süleymân aleyhisselâm, (Yâ Rabbî! Benden sonra<br />

kimseye nasîb etmiyeceğin bir mülkü bana ihsân eyle!) diyerek<br />

melik ve emîr olmak istemişdir. Önceki dinlerden bildirilen ve red<br />

edilmiyen haberler bizim dînimizde de mu’teberdir. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Hak ve adâlet üzere bir gün hâkimlik yapmağı, bir sene devâmlı<br />

gâzâ etmekden dahâ çok severim) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde,<br />

(Bir sâat adâlet ile idârecilik yapmak, altmış sene nâfile ibâdet<br />

yapmakdan dahâ iyidir) buyuruldu. Riyâ ile ve hakkı bâtıl ile<br />

karışdırarak mevkı’ sâhibi olmak câiz değildir. İyi niyyet ile olsa<br />

da, câiz değildir. Çünki, harâmları ve mekrûhları, iyi niyyet ile de<br />

yapmak câiz değildir. Hattâ, ba’zı harâmların iyi niyyet ile yapılması,<br />

dahâ büyük günâh olur. Niyyetin iyi olması, tâ’atlarda, ibâdetlerde<br />

fâideli olur. Mubâh, hattâ farz olan bir amel, niyyete göre<br />

günâh olabilir. Günâh işliyenin, (Sen kalbime bak! Kalbim temizdir.<br />

Allah kalbe bakar) sözünün yanlış, hattâ zararlı olduğu buradan<br />

da anlaşılmakdadır.<br />

Mevkı’ sâhibi olmağı istemenin sebeblerinden üçüncüsü, nefsini<br />

eğlendirmekdir. Nefsi, maldan olduğu gibi, mevkı’den de lezzet<br />

almakdadır. Arada islâmiyyete uymayan işler bulunmazsa, nefsi<br />

lezzet aldığı şeye kavuşdurmak harâm olmaz ise de, takvânın, himmetin<br />

az olduğunu gösterir. Mevkı’ elde etdikden sonra, insanların<br />

gönüllerini kazanmak için, riyâ ve müdâhane ve gösteriş yapmasından<br />

korkulur. Hattâ, münâfıklık ve hakkı bâtıl ile karışdırmak<br />

ve hattâ hiyle ve yalan gibi tehlükeli hâller de olabilir. Halâl ile harâm<br />

karışık olan şeyi yapmamak lâzımdır. Mevkı’ sâhibi olmanın<br />

bu üçüncü sebebi, harâm değil ise de, iyi olmadığı için, ilâcını bilmek<br />

ve yapmak lâzımdır. Önce mevkı’in geçici olduğunu ve zararlarını,<br />

tehlükelerini düşünmelidir. Şöhretden ve hurmet toplıyarak<br />

kibrli olmakdan kurtulmak için, islâmiyyetde mubâh olup, câiz<br />

olup, halkın beğenmediği işleri yapmalıdır. Bir zemân, bir emîr, bir<br />

zâhidi ziyârete gitmiş. Zâhid, emîrin ve etrâfındakilerin kendisine<br />

yaklaşmak istediklerini anlayınca, ziyâfet vermiş. Kendisi, iri lokmaları<br />

hırs ile çabuk çabuk, yimeğe başlamış. Emîr, bu hâli görünce,<br />

zâhidi beğenmiyerek, oradan ayrılmış. Zâhid, arkasından, Elhamdü<br />

lillah! Rabbim beni kurtardı demiş. Mevkı’ sâhibi olmak<br />

arzûsunu gideren en kuvvetli ilâc, insanlardan uzlet etmekdir. Din<br />

ve dünyâ için zarûrî vazîfelerden başka, insanlar arasına karışmamalıdır.<br />

Hadîs-i şerîfde, bu ilâc tavsiye edilmekdedir.<br />

– 27 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!