19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yurmağı niyyet ederlerse, nemâzları sahîh olmaz. Bunlara uyanların<br />

da nemâzları sahîh olmaz. İmâmın sesi yetişirken, müezzinin de<br />

nemâz içindeki tekbîrleri söylemesi mekrûhdur ve çirkin bid’atdir.<br />

İhtiyâc olunca söylemesi müstehab olur ise de, tegannî etmeği düşünürse,<br />

nemâzı fâsid olur). Buradan da anlaşılıyor ki, imâmın ve<br />

müezzinin cemâ’ate ho-parlör ile seslerini duyurmaları, hem cemâ’atin<br />

nemâzını ifsâd eder. Nemâzları sahîh olmaz. Hem de, çirkin<br />

bid’at olur. Bid’at işlemek büyük günâhdır. Başka yerde nemâz<br />

kıldırırken televizyonda görülen ve sesi de işitilen imâma uymanın<br />

sahîh olmadığı, Hindistân âlimlerinin Malappuram şehrinde çıkardıkları<br />

(El-mu’allim) mecmû’asının Rebî’ul-evvel 1406 ve Dessembr<br />

[aralık] 1985 târîh ve oniki sayılı nüshasında, vesîkaları ile<br />

yazılıdır.]<br />

Ve dahî, nemâzı bozmayanlar: Önünde, boş saf olduğunda, bir<br />

veyâ iki adım yürüyerek varırsa veyâ âmîn dese ve bu deyiş, eğer<br />

bir başkasına cevâb değilse, kaşıyla veyâ gözü ile bir kimsenin selâmını<br />

alsa, birisi gelip, kaç rek’at kıldınız dese ve ona parmaklariyle<br />

işâret etse, bu sûretlerin hiç birisi nemâzı bozmaz.<br />

Salât, lügatda Allahü azîm-üş-şândan rahmet ve meleklerden<br />

istigfâr, mü’minlerden düâ etmeğe derler. Istilâh ma’nâsı, ef’âl-i<br />

ma’lûme ve erkân-ı mahsûsaya derler ki, türkçede nemâz kılmak<br />

denir. Ef’âl-i ma’lûme, nemâzın hâricinde işlediğimiz fi’llere, erkân-ı<br />

mahsûsa, nemâzın içinde olan rüknlere derler ki, ancak nemâza<br />

mahsûsdur.<br />

Ve dahî birgün Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Hazret-i<br />

Alî “kerremallahü vechehü ve radıyallahü anh” hazretlerine<br />

se’âdetle, (Yâ Alî! Senin nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine,<br />

müstehabına riâyet etmen gerekdir) buyurduklarında, ensârdan<br />

bir zât dedi ki, (Yâ Resûlallah! Hazret-i Alî bunların<br />

cümlesini bilir. Bize, bir nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine,<br />

müstehabına riâyet etmenin fazîletini beyân buyur. Biz dahî,<br />

ona göre amel edelim.) Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

hazretleri buyurdu ki: (Ey benim ümmetim ve Eshâbım! Nemâz,<br />

Allahü azîm-üş-şânın hoşnud olduğudur. Feriştehlerin sevdiğidir.<br />

Peygamberlerin sünnetidir. Ma’rifetin nûrudur. A’mâlin<br />

efdalidir. Bedenin kuvvetidir. Rızkın berekâtıdır. Canın nûrudur.<br />

Düânın kabûlüdür. Melek-ül-mevte şefâ’atcidir. Kabrde çirağdır.<br />

Münker ve Nekîr hazerâtına cevâbdır. Kıyâmet gününde,<br />

üzerinize sâyebândır. Cehennem ile aranızda perdedir. Sırâtı<br />

yıldırım gibi geçiricidir. Cennetde başınıza tâcdır. Cennetin<br />

anahtarıdır.)<br />

– 257 – İslâm Ahlâkı - F:17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!