19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yabancı erkeğe selâm ve başsağlığı ve aksırana birşey söylemez ve<br />

kendine söylenince cevâb vermez. Yabancı erkekle bir odada yalnız<br />

kalmaz. Hamevîden terceme temâm oldu.<br />

Ka’de-i ûlâda oturmak, vâcib. Ka’de-i ahîrede oturmak farz.<br />

Son ka’dede tehıyyât okumak vâcib.<br />

Farzların ve vâciblerin ve öğlenin ve Cum’anın evvel sünnetlerinin<br />

ve Cum’anın son sünnetinin -yalnız ka’de-i ahîrelerinde- ve<br />

sâir nemâzların [İkindi ve yatsının dört rek’at sünnetleri gibi] her<br />

ka’delerinde, salevât düâlarını okumak sünnet. Selâm lafzı, vâcib.<br />

Ve selâmda, iki omuzuna bakmak sünnet. Dikkatle bakmak müstehab.<br />

Ve dahî, nemâzın kemâl-i mertebe kabûl olmasının şartı, [harâmlardan<br />

sakınmak ve] huşû’ ve takvâ ve mâlâya’nîyi terk ve<br />

terk-i kesel ve ibdâddır. Huşû’, Allahü azîm-üş-şândan korkmağa,<br />

takvâ, dokuz a’zâsını harâmdan ve mekrûhdan hıfz etmeğe; mâlâya’nîyi<br />

terk demek, dünyâsına ve âhıretine yaramıyan sohbeti ve<br />

işi terk etmeğe; terk-i kesel, nemâzının ef’âlini edâda üşenmekliği<br />

terk etmeğe; ve ibdâd, ezân-ı <strong>Muhammed</strong>î okunduğu vakt, her işi<br />

terk edip, cemâ’ate müdâvemet etmeğe derler.<br />

Nemâzın içinde, riâyeti ehem olan altı şey bunlardır: İhlâs, tefekkür,<br />

havf, recâ, rü’yet-i taksîr, mücâhede.<br />

İhlâs, amelinde hulûs üzere bulunmağa [yalnız Allah rızâsı için<br />

yapmağa], tefekkür, nemâz içinde olan mes’eleleri düşünmeğe;<br />

havf, Allahü azîm-üş-şândan korkmağa; recâ, Allahü azîm-üş-şânın<br />

rahmetini ummağa; rü’yet-i taksîr, kendisini kusûrlu bilmeğe;<br />

mücâhede, nefsle ve şeytânla cenk etmeğe derler.<br />

Ezân-ı <strong>Muhammed</strong>î okundukda, İsrâfîl “aleyhisselâm” sûru<br />

üfürüyor diye, abdeste kalkarken, kabrimden kalkıyorum diye,<br />

câmi’e giderken, mahşer yerine gidiyorum diye, müezzin ikâmet<br />

edip, cemâ’at safsaf olurlarken, bu insan mahşer yerinde yüzyirmi<br />

saf olup, seksen safı, bizim Peygamberimizin ve kırk safı, sâir<br />

Peygamberlerin ümmetleri olsa gerekdir diye, imâma uydukdan<br />

sonra, imâm, Fâtiha-ı şerîfeyi okurken, sağımda Cennet ve solumda<br />

Cehennem ve ensemde Azrâîl “aleyhisselâm” ve karşımda<br />

Beytullah ve önümde kabr ve ayağımın altında sırat. Acaba,<br />

benim süâlim âsân olur mu? Ve etdiğim ibâdet, âhıretde başıma<br />

tâc ve yanıma yoldaş ve kabrimde çırağ olur mu? Yoksa kabûl olmayıp,<br />

eski bez gibi yüzüme vurulur mu diye tefekkür etmek gerek.<br />

Vefâsızdır, ey denî dünyâ senin her ni’metin!<br />

Ecel fırtınaları, mahv eyliyor her rif’atın.<br />

– 243 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!