19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

önce iki diz, sonra iki el, sonra burun ve sonra alın yere konur. Baş<br />

parmakları, kulakları hizâsında olur. Şâfi’îde, eller omuz hizâsına<br />

konur. Ayakların, en az birer parmağını yere koymak farzdır. Yerin<br />

sertce olup, başın içine girmemesi lâzımdır. Yere serili halı, hasır,<br />

buğday ve arpa böyledir. Yerde duran masa, kanape, araba da,<br />

yer demekdir. Hayvân üzeri ve hayvân üstünde bulunan semer ve<br />

benzerleri, yer sayılmaz. Salıncak ve ağaçlara, direklere bağlanarak<br />

havada gerilmiş duran bez, halı, hasır yer sayılmaz. Pirinç, darı,<br />

keten tohumu gibi kaygan şeyler üzerine secde sahîh olmaz. Çuval<br />

içinde iseler sahîh olur. Secde yeri, dizlerini koyduğu yerden<br />

yarım zrâ’, ya’nî oniki parmak eni [yirmibeş santimetre] yüksek<br />

olunca nemâz sahîh olur ise de, mekrûhdur. Secdede dirsekler bedenden,<br />

karnı da uyluklardan açık tutulur. Ayak parmaklarının uçları<br />

kıbleye karşı tutulur. Rükû’a eğilirken topuk kemiklerini birbirine<br />

yapışdırmak sünnet olduğu gibi, secdede dahî bitişik tutulur.<br />

Kadın, nemâza dururken, ellerini omuzlarına kadar kaldırır.<br />

Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Sağ avucu sol üzerinde olarak<br />

göğüs üstüne kor. Rükû’da az eğilir. Belini kafası ile düz tutmaz.<br />

Rükû’da ve secdede parmaklarını açmaz. Birbirlerine yapışdırır.<br />

Ellerini dizleri üzerine kor. Dizlerini büker. Dizlerini tutmaz.<br />

Secdede kollarını, karnına yakın olarak yere serer. Karnını uyluklarına<br />

yapışdırır. Teşehhüdde, ayaklarını sağa çıkararak yere oturur.<br />

El parmaklarının ucu dizlerine uzanır. [Erkekler de dizi kavramaz.]<br />

Parmakları birbirlerine yapışık olur. Kendi aralarında veyâ<br />

erkeklerin cemâ’ati arasında imâm ile kılmaları mekrûhdur.<br />

Cum’a ve bayram nemâzı kılması farz değildir. Kurban bayramında<br />

farz nemâzlardan sonra (Tekbîr-i teşrîk) sessiz okur. Sabâh nemâzını<br />

geç kılması müstehab değildir. Nemâzlarda yüksek sesle<br />

okumaz.) İbni Âbidînden terceme temâm oldu. Hamevî “rahimehullahü<br />

teâlâ”, (Eşbâh) şerhinde diyor ki: Kadınların başlarındaki<br />

saçlarını, kazımakla veyâ kesmekle yâhud ilâc ile izâle, ya’nî yok<br />

etmeleri tahrîmen mekrûhdur. [Erkeklere benzetmemek şartı ile<br />

saçlarını kulaklara kadar kısaltmalarının câiz olduğu anlaşılmakdadır.]<br />

Kadının ezân ve ikâmet okuması mekrûhdur. Zevci veyâ<br />

mahremi yanında olmadan sefere çıkamaz. Hacda başını açmaz.<br />

Safâ ile Merve arasında, özrlü iken de, sa’y yapar. Tavâfı Kâ’beden<br />

uzak olarak yapar. Hutbe okumaz. Çünki, sesinin avret olması<br />

sahîhdir. Hacda mest giyer. Kadın, cenâze taşımaz. Mürted<br />

olunca öldürülmez. Had ve kısas da’vâlarında şâhidliği kabûl edilmez.<br />

Câmi’de i’tikâf yapmaz. Ellerini, ayaklarını, kına ile boyaması<br />

câizdir. [Oje kullanmaz.] Mîrâsda ve şâhidlikde ve fakîr akrabâya<br />

nafaka vermekde erkeğin yarısıdır. Muhsine kadın mahkemeye<br />

çağrılmaz. Hâkim veyâ vekîli, onun evine gider. Genç kadın,<br />

– 242 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!