19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

altından tel ile dişleri bağlamasına câiz dediği yazılıdır. Diş kaplatmak<br />

yazılı değildir. Bunu, İzmirli İsmâ’îl Hakkı eklemişdir. Sonradan<br />

ortaya çıkan mason din adamları, mezhebsizler, sapıklar, müslimânları<br />

aldatmak, bölücülük yapmak için, her hîleye başvurdular.<br />

Yanlış, bozuk şeyler yazdılar.<br />

İmâm-ı <strong>Muhammed</strong> “rahime-hullahü teâlâ”, sallanan dişin gümüşle<br />

bağlanacağı gibi, altın tel ile de bağlanabileceğini bildirmişdir.<br />

Altın ile kaplamak, doldurmak câiz olur dememişdir. Bunları<br />

İsmâ’îl Hakkı gibiler, kendileri eklemişlerdir.<br />

İzmirli İsmâ’îl Hakkının yukarıdaki yanlış ve hiyleli yazısına, o<br />

zemânki müftiler ve kıymetli din adamları cevâb vermişler, hakîkati<br />

ortaya koymuşlardır. Bu değerli âlimlerden birisi, Bolvadinli<br />

müderris Yûnüs-zâde Ahmed Vehbî efendidir “rahime-hullahü<br />

teâlâ”. Geniş din bilgisi olan bu zât, diş oyuğunu doldurtmuş olanın<br />

gusl abdestinin sahîh olmıyacağında, âlimlerin sözbirliği olduğunu<br />

isbât etmişdir.<br />

(Sebîl-ür-reşâd) mecmû’ası, İzmirlinin yazısının derme-çatma,<br />

hiyleli olduğunu anlamış olacak ki, (Mecmû’a-i Cedîde) ismindeki<br />

fetvâ kitâbının 1329 [m. 1911] târîhli ikinci baskısındaki (Gusl câiz<br />

olur) fetvâsını da vesîka olarak eklemeği lüzûm görmüşdür. Hâlbuki,<br />

bu fetvâ, bu kitâbın 1299 târîhli birinci baskısında yokdur.<br />

İkinci baskıya, ittihâdcıların şeyh-ül-islâmı Mûsâ Kâzım tarafından<br />

sokulmuşdur. Sebîl-ür-reşâd mecmû’ası, bir reformcunun yazısını<br />

bir masonun yazısı ile isbâta kalkışmışdır. Hiçbir fıkh âlimi, diş<br />

kaplatmağa, dolgu yapdırmağa zarûret dememişdir. Bunu yalnız<br />

mason olan din adamları ve dinde reformcular, mezhebsizler ve<br />

vehhâbî sapıklarına satılmış veyâ aldanmış olan din câhilleri söylemekde<br />

ve yazmakdadırlar.<br />

Ahmed Tahtâvî “rahime-hullahü teâlâ”, (Merâk-ıl-felâh) hâşiyesinde<br />

diyor ki, (Başka mezheblerdeki bir imâma uymanın sahîh<br />

olması için, uyanın mezhebine göre, nemâzı bozan birşeyin<br />

imâmda bulunmaması, eğer varsa, uyanın bunu bilmemesi lâzımdır.<br />

Güvenilen kavl budur. İkinci kavle göre, imâmın kendi mezhebine<br />

göre, nemâzı sahîh olursa, uyanın mezhebine göre sahîh<br />

olmadığı görülse bile, buna uyması sahîh olur). İbni Âbidînde de<br />

böyle yazılıdır. Tahtâvînin ve İbni Âbidînin “rahime-hümullahü<br />

teâlâ” bu sözlerinden anlaşılıyor ki, kaplaması veyâ dolgusu olmıyan<br />

hanefînin, kaplaması veyâ dolgusu olan imâma uymasının<br />

sahîh olup olmaması üzerinde, âlimlerin iki ayrı kavlleri vardır:<br />

Birinci kavle göre, kaplaması, dolgusu olmıyan hanefînin, kaplaması,<br />

dolgusu olan imâma uyması sahîh olmaz. Çünki, bu imâmın<br />

nemâzı Hanefî mezhebine göre sahîh değildir. İkinci kavle gö-<br />

– 217 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!