19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

derslerinde ve kitâblarında, Abduhun reformcu, bölücü fikrlerini<br />

yaymağa çalışmışdır. Zehrlediği, sapdırdığı talebesinden Ahmed<br />

Hamdi Aksekinin (Telfîk-ı mezâhib) ismindeki, mezhebsiz Mısrlı<br />

Reşîd Rızâdan terceme kitâbına yazdığı medhiyyesi, İsmâ’îl Hakkının<br />

iç yüzünü ortaya sermekdedir.<br />

İşte bu İsmâ’îl Hakkı, adı geçen mecmû’ada, dişleri altın tel ile<br />

bağlamanın câiz olup olmaması hakkında, fıkh âlimlerinin ihtilâflarını<br />

uzun uzun yazmış, dişlerin gümüş yerine, altın tel ile bağlanmasının<br />

zarûret olduğundaki âlimlerin sözbirliğini bildiren kitâbları,<br />

meselâ (Siyer-i kebîr) şerhini ileri sürerek, diş mes’elesi<br />

bir zarûretdir demişdir. Hâlbuki, kendisine sorulan şey; dişlerin<br />

altın ile mi, gümüş ile mi bağlanması mes’elesi değil, dolgu veyâ<br />

kaplaması olan kimsenin gusl abdesti sahîh olur mu? süâlidir. İzmirli<br />

İsmâ’îl Hakkı, kendisine sorulmıyan, herkesce bilinen şeyi<br />

uzun uzun yazıp, bunun netîcesini, soruya cevâb olarak bildirmişdir.<br />

Bu hareketi, ilmde sahtekârlıkdır. Kendi görüşlerini, islâm<br />

âlimlerinin fetvâsı olarak yazmağa yeltenmişdir. Bu kadarı yetmiyormuş<br />

gibi, fıkh âlimlerinin gusl abdestindeki yazılarını yazarak,<br />

kendi görüşünü bunlara benzetmekdedir. Meselâ, (Bahrde açıklandığına<br />

göre, ulaşdırmak güç olan yere suyu temâs etdirmek<br />

şart değildir) diyor. Hâlbuki, (Bahr) kitâbında, (Bedenin, suyu<br />

ulaşdırmak güç olan yerlerine) yazılıdır. İnsanın zarûrî olarak<br />

yapdığı şeyi, insanda zarûrî bulunan şeye benzetmekdir. (Dürrül-muhtâr)ın,<br />

(Kadına başını yıkamak zarar verir ise, yıkamaz)<br />

yazısını, diş dolgusu olanın guslünün câiz olacağına delîl göstermesinde<br />

de haklı değildir. Su değmesinin başa zarar vermesi, bedende<br />

bulunan bir hastalıkdır. Dişdeki kaplama, dolgu ise, insanın<br />

yapdığı bir şeydir. Bunun içindir ki, (Dürr-ül-muhtâr)da, diş<br />

çukurunda yemek artığı kalanın guslünün câiz olup olmaması, ayrıca<br />

yazılmışdır.<br />

İzmirli İsmâ’îl Hakkı, bu hiyle ve hatâları ile de iktifâ etmemiş,<br />

islâm âlimlerini kendine yalancı şâhidi göstermekden çekinmiyerek,<br />

(Suyu, altın veyâ gümüş kaplamanın, dolgunun altına ulaşdırmak,<br />

buraları yıkamak şart değildir. Diş mes’elesinde zarûret bulunduğu<br />

ve zarûret bulunan yerlere suyun ulaşdırılmasının şart olmadığı,<br />

fıkh âlimleri tarafından ittifakla bildiriliyor) demişdir. Diş<br />

kaplatmanın ve doldurtmanın zarûret olduğunu, Hanefî fıkh<br />

âlimlerinden hiçbiri bildirmedi. Zâten fıkh âlimleri zemânında<br />

diş kaplatmak, dolgu yapdırmak yokdu. Vesîka olarak ileri sürdüğü<br />

(Siyer-i kebîr şerhi) tercemesinin altmışdördüncü sahîfesinde,<br />

imâm-ı <strong>Muhammed</strong> Şeybânînin “rahime-hullahü teâlâ”,<br />

dişi düşen kimsenin, bunun yerine altından diş koymasına yâhud<br />

– 216 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!