19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

melekden olur sandılar. Hâlbuki, kendileri gibi insan olan Fir’avna<br />

ilâh dediler. Ona tapındılar. Rum İmperatörü Herakliyüs da,<br />

tahtından, saltanatından ayrılmak korkusu ile îmân etmedi. Rum<br />

pâdişâhlarına Kayser denir. Acem pâdişâhlarına Kisrâ, Habeş<br />

krallarına Necâşî ve Türk sultânlarına Hâkan, Kıbtî pâdişâhlarına<br />

Fir’avn, Mısr sultânlarına Azîz, Himyer sultânlarına Tübba’ denirdi.<br />

Eshâb-ı kirâmdan Dıhye “radıyallahü teâlâ anh”, Resûlullahın<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” islâma da’vet eden mektûbunu Medîneden<br />

Şâma, Herakliyüsa getirdi. Herakliyüs, bir gün evvel, Mekkeden<br />

Şâma gelmiş olan Kureyş kâfirlerinin ticâret kervanının reîsi,<br />

Ebû Süfyânı serâyına çağırıp:<br />

Medînede birisinin peygamberlik iddi’â etdiğini işitdim. Kendisi,<br />

tanınmış kimselerden midir? Yoksa, aşağı tabakadan mıdır? Ondan<br />

evvel, başkası da böyle iddi’âda bulundu mu? Dedeleri arasında,<br />

melik ve emîr olanlar var mıdır. Kendisine tâbi’ olanlar zengin<br />

midir, fakîr ve âciz kimseler midir? Çalışmaları ilerliyor mu, geriliyor<br />

mu? Dînine girip de, sonra ayrılanlar oluyor mu? Sözünde durmadığı,<br />

yalan söylediği görüldü mü? Harblerinde gâlib midir, mağlûb<br />

mudur? Ebû Süfyân bunların cevâblarını bildirince, bu sözlerinin<br />

hepsi, Onun peygamber olduğunu gösteriyor dedi. Ebû Süfyân<br />

[o zemân henüz îmân etmediği için], küfründen ve hasedinden dolayı,<br />

yalan söylediği de oldu. Bir gece içinde, Mekkeden, Kudüsdeki<br />

Mescid-i aksâya götürüldüğünü söyledi, dedi. Herakliyüsün yanında<br />

olup, bunu işitenlerden biri lâfa karışıp:<br />

Ben, o gece Mescid-i aksâda idim dedi. O gece gördüklerini anlatdı.<br />

Ertesi gün, Herakliyüs, mektûbu okutdu. Mektûba inandığını,<br />

<strong>Muhammed</strong> aleyhisselâma îmân etdiğini Dıhyeye bildirdi.<br />

Fekat, îmân etdiğimi millete bildirmekden korkuyorum. Bu mektûbu<br />

falanca râhibe götür. O, çok şey bilir. Onun da îmân edeceğini<br />

sanıyorum dedi. Râhib, Resûlullahdan gelen mektûbu okuyunca,<br />

hemen îmân etdi. Oradakilere de îmân etmelerini söyledi.<br />

Kendisini öldürdüler. Dıhye, Herakliyüsa gelip, olanları bildirdi.<br />

Böyle yapılacağını bildiğim için, îmân etdiğimi kimseye<br />

söylemedim dedi. Resûlullaha mektûb gönderip îmân etdiğini bildirdi.<br />

Başşehri olan Humsa gitdi. Orada kendisine, bir adamından<br />

gelen mektûbda, <strong>Muhammed</strong> aleyhisselâmın peygamberliği<br />

ve muvaffakiyyetleri bildirildi. İleri gelenleri toplayıp, mektûbu<br />

okutarak, kendisinin îmân etdiğini açıkladı. Hepsi karşı çıkdılar.<br />

Îmân etmiyeceklerini ve red etdiklerini anlayınca, onlardan özr<br />

diledi. Maksadım, dînimize olan bağlılığınızın kuvvetini anlamak<br />

idi dedi. Bu sözü işitince, hepsi kendisine secde etdiler, râzı<br />

olduklarını bildirdiler. Saltanatını kaçırmamak için, küfrü îmâ-<br />

– 20 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!