19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kendi görüşleri ile anlamağa kalkışmamış, yalnız Eshâb-ı kirâmdan<br />

öğrendiklerine inanmışlardır. Kendi anladıklarına uymamışlar,<br />

Peygamberimizin bildirdiği doğru yolu yaymışlardır. Osmânlı<br />

devleti müslimân idi ve Ehl-i sünnet i’tikâdında idi.<br />

Yukarıda bildirilenlerden anlaşılıyor ve birçok kıymetli kitâblar<br />

yazıyor ki, dünyâda ve âhıretde felâketlerden kurtulmak ve<br />

râhat, mes’ûd yaşamak için önce Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyhim ecma’în” bildirdikleri gibi îmân etmek,<br />

ya’nî öğrenmek ve hepsine inanmak lâzımdır. Ehl-i sünnet i’tikâdında<br />

olmıyan kimse, yâ (Bid’at ehli), ya’nî sapık müslimân olur.<br />

Yâhud (Mülhid), ya’nî kâfir olur. Îmânı, ya’nî i’tikâdı doğru olan<br />

mü’minin ikinci vazîfesi, sâlih olmakdır. Ya’nî, Allahü teâlânın rızâsını,<br />

sevgisini kazanmakdır. Bunun için, kalb ile ve beden ile<br />

yapılması ve sakınılması emr olunan islâm bilgilerini öğrenip,<br />

bunlara uygun yaşamak lâzımdır. Ya’nî ibâdet yapmakdır. Ehl-i<br />

sünnet âlimleri “rahime-hümullahü teâlâ”, ibâdet bilgilerini anlatırken<br />

dörde ayrıldılar. Dört (Mezheb) meydâna geldi. Ayrılıkları<br />

az ve mühim olmıyan işlerde olduğu için ve îmânlarında birleşdikleri<br />

için, birbirlerini sever ve sayarlar. Her müslimânın bu dört<br />

mezhebden birine göre ibâdet yapması lâzımdır. Bu dört mezhebden<br />

birine uymıyan kimsenin Ehl-i sünnetden ayrılmış olacağı<br />

Tahtâvînin (Dürr-ül-muhtâr) hâşiyesi Zebâyıh kısmında yazılıdır.<br />

Harbde esîr alınan herhangi bir kâfir veyâ sulh zemânında,<br />

bir kâfir, ben müslimân oldum deyince, buna inanılır. Fekat, bunun<br />

(Îmânın altı şartı)nı hemen öğrenmesi ve inanması lâzımdır.<br />

Sonra farzları ve harâmları, sırası gelince ve imkân bulunca, hemen<br />

öğrenmesi ve öğrendiklerine uyması lâzımdır. Öğrenmezse<br />

veyâ öğrendiklerinden birine dahî ehemmiyyet vermeyip, yapmazsa,<br />

Allahü teâlânın dînine ehemmiyyet vermemiş olur. Îmânı<br />

yok olur. Böyle îmânı giden kimseye (Mürted) denir. Mürtedlerden<br />

din adamı şekline girip, müslimânları aldatanlara (Zındık)<br />

denir. Zındıklara, bunların yalanlarına aldanmamalıdır. Bir<br />

kimse, dünyâ çıkarlarında aldanmayıp, lâkin islâmı vasf ve te’akkul<br />

etmiyerek, müslimânlığı bilmiyerek bâliğ olmuş ise, bunun<br />

mürted hükmünde olacağı, (Siyer-i Kebîr şerhi) tercemesinin<br />

yüzonaltıncı sahîfesinde ve (Dürr-ül-muhtâr)da, kâfirin nikâhı<br />

sonunda yazılıdır. (Dürr-ül-muhtâr)da, kâfirin nikâhı sonunda<br />

diyor ki, nikâhlı müslimân bir kız, bâliga olduğu zemân, müslimânlığı<br />

bilmezse, nikâhı bozulur. [Ya’nî mürted olur.] Allahü teâlânın<br />

sıfatlarını ona bildirmelidir. O da, tekrâr etmeli ve bunlara<br />

inandım demelidir. İbni Âbidîn “rahime-hullahü teâlâ”, bunu<br />

– 175 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!