19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hü teâlânın rızâsını, sevgisini kazanmak için, islâmiyyete uyan ve<br />

bir mürşidi seven müslimâna (Sâlih) [iyi insan] denir. Allahü teâlânın<br />

rızâsını, sevgisini kazanmış olana (Ârif) veyâ (Velî) denir. Başkalarının<br />

da, bu sevgiyi kazanmalarına vâsıta olan Velîye (Mürşid)<br />

denir. Bu mubârek, seçilmiş insanların hepsine (Sâdık) denir. Bunların<br />

hepsi sâlihdir. Sâlih mü’min Cehenneme hiç gitmiyecekdir.<br />

Kâfir, muhakkak Cehenneme gidecekdir. Cehennemden hiç çıkmıyacak,<br />

sonsuz azâb görecekdir. Kâfir îmân ederse, bütün günâhları<br />

hemen afv olur. Fâsık, tevbe edip, ibâdetleri yapmağa başlarsa,<br />

Cehenneme girmiyecek, sâlih mü’min gibi, doğru Cennete gidecekdir.<br />

Tevbe etmezse, yâ şefâ’at ile veyâ sebebsiz afv olup, doğru<br />

Cennete gidecek, yâhud Cehennemde günâhları kadar yandıkdan<br />

sonra, Cennete girecekdir.<br />

Kur’ân-ı kerîm, o zemânki insanların konuşduğu arabî gramere<br />

uygun olarak gelmişdir ve nazm hâlindedir. Ya’nî, şi’r gibi, düzgündür.<br />

Arabî lisânının incelikleri ile doludur. Bedi’, Beyân,<br />

Me’ânî ve Belâgat ilmlerinin bütün inceliklerine uygundur. Bunun<br />

için anlaması çok güçdür. Arabî lisânının inceliklerini bilmiyen<br />

kimse, arabî okuyup yazsa bile, Kur’ân-ı kerîmi iyi anlıyamaz. Bu<br />

incelikleri bilenler bile anlıyamamış, çok yerlerini, Peygamber<br />

efendimiz açıklamışdır. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

bu açıklamalarına (Hadîs-i şerîf) denir. Eshâb-ı kirâm “rıdvânullahi<br />

teâlâ aleyhim ecma’în, Peygamberimizden “sallallahü teâlâ<br />

aleyhi ve sellem” işitip öğrendiklerini, gençlere bildirmişlerdir. Zemân<br />

geçdikce kalbler kararmış, hele yeni müslimân olanlar,<br />

Kur’ân-ı kerîmden, kendi noksan aklları ve kısa görüşleri ile ma’nâ<br />

çıkarmağa kalkışmışlar, Peygamber efendimizin bildirdiklerine uymıyan<br />

şeyler anlamışlardır. İslâm düşmanları da, bu bölünmeyi,<br />

parçalanmağı körüklemiş, böylece, yetmişiki dürlü bozuk, sapık<br />

inanış meydâna gelmişdir. Böyle sapık inanan müslimânlara<br />

(Bid’at ehli) veyâ (Dalâlet ehli) denir. Yetmişiki bid’at fırkasından<br />

olanların hepsi, muhakkak Cehenneme girecek, fekat mü’min oldukları<br />

için, Cehennemde sonsuz kalmıyacaklar, çıkıp Cennete gireceklerdir.<br />

İnanışı, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açık olarak<br />

bildirilmiş bir bilgiye uymaz ise, bunun îmânı gider. Buna<br />

(Mülhid) denir. Mülhid, kendini müslimân sanır.<br />

İ’tikâd bilgilerini, ya’nî inanılması lâzım olan din bilgilerini,<br />

Eshâb-ı kirâmdan “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” doğru<br />

olarak öğrenip, kitâblara yazan islâm âlimlerine, (Ehl-i sünnet)<br />

âlimleri denir “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”. Bunlar,<br />

dört mezhebin birinde ictihâd derecesine yükselmiş olan âlimlerdir.<br />

Bu âlimler, Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını, kendi aklları ile,<br />

– 174 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!