19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

şereflisi adâletdir. Adâlet, ortada olmakdır. Ortadan ayrılanda<br />

adâlet olmaz. Üç yerde adâletin bulunması lâzımdır:<br />

1 - Bir malı, bir ni’meti bölerken adâlet ile bölmek lâzımdır.<br />

2 - Mu’âmelâtda, alış verişde adâlet lâzımdır.<br />

3 - Ukûbâtda, cezâ vermekde adâlet lâzımdır. Bir kimse, birisine<br />

korku verse, saldırsa, bu kimseye de, öyle yapılması lâzımdır.<br />

[Fekat, bu karşılığı ancak hükûmet yapar. Kendisine saldırılan<br />

kimse, buna karşılık yapmamalı, bunu emniyete, mahkemeye haber<br />

vermelidir. Müslimân, hem islâmiyyete uyar, günâh işlemez.<br />

Hem de kanûna uyar, suç işlemez.] Adâlet olunca, herkes korkusuz<br />

yaşar. Adâlet, korkusuzluk demekdir.<br />

Adâlet nedir? Bunu insan aklı ile bulmak çok güç olduğu için,<br />

Allahü teâlâ, kullarına acıyarak, memleketleri korumak için, bir<br />

ölçü âleti gönderdi. Bu ilâhî ölçü ile, adâleti ölçmek kolay oldu. Bu<br />

ölçü, Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” getirdikleri<br />

dinlerdir. İslâmiyyete nâmûs-i ilâhî de denir. Bugün ve kıyâmete<br />

kadar kullanılması emr olunan ilâhî ölçü, <strong>Muhammed</strong> aleyhisselâma<br />

gönderilen dindir. Bu ölçüden sonra, bir de ikinci ölçü verilmişdir.<br />

Bu da, sözü geçen hâkimdir. İnsan, medenî olarak yaratılmışdır.<br />

Ya’nî, öyle yaratılmışdır ki, birbirleri ile karışmak, bir arada<br />

yaşamak, yardımlaşmak zorundadırlar. Hayvânlar, medenî yaratılmadı.<br />

Medînede, şehrde birlikde yaşamağa mecbûr değildirler. İnsan<br />

nâzik, za’îf yaratıldığı için, pişmemiş yemek yiyemez. Gıdâ, elbise<br />

ve binânın, hâzırlanması lâzımdır. Ya’nî, san’atlara ihtiyâc<br />

vardır. Bunun için de, araşdırmak, düşünmek ve tecribe yapmak,<br />

çalışmak lâzımdır.<br />

[İslâmiyyet fenni, tekniği, çalışmağı, güzel ahlâkı teşvîk etmekde,<br />

emr eylemekdedir. İngilizler ve komünistler, islâmiyyete<br />

alçakca iftirâ ediyor. İslâmiyyet, insanları uyuşdurmakda, çalışmağı<br />

frenlemekdedir diyerek, küstahca yalan söylüyorlar. İslâm<br />

memleketlerinde avladıkları, aldatdıkları, câhil, soysuz kimselere,<br />

bol para ve mevkı’ sağlıyarak, onları da, böyle konuşduruyorlar.<br />

Fenni, ilmi, çalışmağı emr eden, çalışanları öven âyet-i kerîmeler<br />

ve hadîs-i şerîfler meydânda dururken, bu alçak, hayâsızca<br />

iftirâlar, güneşi balçıkla sıvamağa benziyor. İngilizler, islâmiyyete<br />

sinsice saldırıyor. İslâmiyyeti içerden yıkıyorlar. Yalanlarına<br />

gençlerin kolay aldanmalarını sağlıyabilmek için, islâm bilgilerini,<br />

din kitâblarını yok ediyorlar. İslâmiyyete hücûm etmek<br />

için, Londrada (Müstemlekeler nezâreti) kurdular. Burada hâin<br />

plânlar hâzırladılar. <strong>Bin</strong>lerce câsûs yetişdirdiler. Tuzaklarına dü-<br />

– 162 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!