19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

saklarına (Ahkâm-ı islâmiyye) denir. Ahkâm-ı islâmiyyeye uymağa<br />

(İbâdet etmek) denir. İbâdetlerin doğru olarak yapılmasını bildiren<br />

(Dört mezheb) vardır. Bunların dördü de hakdır, doğrudur.<br />

Bu dört mezheb, Hanefî, Şâfi’î, Mâlikî, Hanbelî mezhebidir. Her<br />

müslimânın bu dört mezhebden birisinin (İlm-i hâl) kitâbını okuyup,<br />

ibâdetlerini bu kitâba uygun yapması lâzımdır. Böylece, bu<br />

mezhebe girmiş olur. Bu dört mezhebden birine girmiyen kimseye<br />

(Mezhebsiz) denir. Mezhebsiz olan, Ehl-i sünnet değildir. Ehl-i<br />

sünnet olmıyan da, ya (Bid’at ehli)dir, yâhud kâfirdir.<br />

Hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” buyuruyor ki, (Öldükden<br />

sonra tekrâr dirilmeğe inanmıyan birini görürsen, ona de ki: Ben<br />

inanıyorum. Senin dediğin doğru çıkarsa, benim hiç zararım olmaz.<br />

Benim dediğim doğru olunca, sen sonsuz olarak ateşde yanacaksın!).<br />

Avrupada, Amerikada bütün fen adamları, devlet adamları,<br />

profesörler, kumandanlar, âhıret hayâtına inanıyorlar. Hepsi, kiliselere<br />

gidip tapınıyorlar. Yehûdîler, Budistler, Berehmenler, ateşe<br />

tapanlar, putperestler, medenî, vahşî herkes inanıyor. Yalnız, birkaç<br />

komünist memleketini idâre eden, yalancı, zâlim, azgın diktatörler<br />

ve bunların etrâfındaki ve başka memleketlerdeki paralı<br />

uşakları inanmıyor. Geçinebilmeleri ve zevkleri için, din düşmanlığı<br />

yapan birkaç câhilin, ahmağın, dünyâ nüfûsunun yüzde doksanını<br />

teşkil eden, inananlar karşısında, haklı olacakları düşünülebilir<br />

mi? İnanmıyan bir kimse ölünce, kendi inancına göre, yok olacak.<br />

İnanana göre ise, Cehennemde sonsuz azâb görecekdir. İnanan bir<br />

kimse ölünce, inanmıyana göre, yine yok olacak. Kendi inancına<br />

göre, sonsuz zevkler, ni’metler içinde yaşayacakdır. Aklı, bilgisi<br />

olan bir insan, bu ikisinden hangisini seçer? Elbet, ikincisini değil<br />

mi? Dünyâ işlerindeki, madde âlemindeki intizâm, Allahü teâlânın<br />

varlığını akl sâhiblerine haber veriyor. Âhıretin var olduğunu da<br />

Allahü teâlâ haber veriyor. O hâlde, Aklı, ilmi olanın, Allahın varlığına<br />

ve birliğine inanması lâzımdır. İnanmamak, ahmaklık, câhillik<br />

olur. Allahü teâlâya îmân etmek, Onun (Ülûhiyyet sıfatları)na<br />

ya’nî Onun (Sıfât-ı zâtiyye)sine ve (Sıfât-ı sübûtiyye)sine ve verdiği<br />

haberlere inanmakdır ve Onun dînine uymakdır. İslâmiyyete<br />

uyan bir kimse, dünyâda da râhat ve mes’ûd yaşar. Herkese iyilik<br />

eder. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, fâideli şeyleri yapmalarını<br />

emr etmişdir. Bu emrlere (Farz) denir. Zararlı şeyleri yasak<br />

etmişdir. Bunlara (Harâm) denir. Farzların ve harâmların hepsine<br />

(Ahkâm-ı islâmiyye) denir. Dinler, Allahü teâlânın kullarına rahmetidir,<br />

ihsânıdır. Dinlere inanan ve uyan, dünyâda ve âhıretde<br />

– 154 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!