19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kaplan, insandan dahâ çok döğüşür, parçalar. Fâre, kedi, köpek,<br />

karanlıkda da görür. Uzakdan, çabuk koku alırlar. Bütün bu kuvvetler,<br />

insan için şeref olamaz. Bunlar, şeref sayılsaydı, ismleri geçen<br />

hayvânlar, insandan dahâ şerefli, dahâ üstün olurlardı. İnsanın<br />

şerefi, rûhunun iki kuvvetinden gelmekdedir. Kalb ve rûh, ilm,<br />

nutk kuvveti ile, fazîletleri, üstünlükleri anlıyacak, amelî kuvveti<br />

ile, bunlara sarılacak, kötülüklerden sakınacakdır.<br />

Allahü teâlâya ma’rifet hâsıl etmek, inanmak, yalnız lâfla olmaz.<br />

Îmânın altı şartı olan (Âmentü)nün ma’nâsına kalb ile inanmakla<br />

olur. Bu altı şartdan beşincisi (Kıyâmet) gününe, ya’nî öldükden<br />

sonra dirilmeğe inanmakdır.<br />

İslâm düşmanları diyor ki, (Cennet ni’metlerinin, kuş etleri,<br />

meyvalar, süt, saf bal, köşkler, hûrî kızları gibi, bedene tatlı gelen<br />

şeyler oldukları bildirilmişdir. Bunlar ise, şehveti, hayvânî arzûları<br />

yerine getirecek şeylerdir. Rûhun se’âdeti, insanın yüksekliği,<br />

ma’rifet ve aklın beğendiği şeyler olduğuna göre, Cennetde bunlar<br />

unutulacak, hayvânî zevkler, rûhun zevklerini örtecekdir. Bu hâl,<br />

dünyâdaki yüksek insanların, Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü<br />

vetteslîmât”, Velîlerin, Âlimlerin “rahime-hümullahü teâlâ”, Cennetde,<br />

en aşağı insan, hattâ hayvân derecesine düşeceklerini göstermez<br />

mi? Bundan başka, bedenin zevk, lezzet alabilmesi için, önce<br />

elem, acı duyması lâzımdır. Beden sıkılmayınca, birşey istemez.<br />

Meselâ, açlık acısı olmayınca, yimek, içmek lezzeti anlaşılmaz.<br />

Yorgunluk, uykusuzluk sıkıntısı olmadan, râhatlık ve uyku lezzeti<br />

anlaşılmaz. Cennetde hiçbir sıkıntı olmıyacağı için, bedenin bu lezzetleri<br />

duymasına da imkân yok demekdir) dediler. Hattâ İbni Sînâ,<br />

(Şifâ) ve (Necât) kitâblarında, Kıyâmet gününü anlatdı ise de,<br />

(Muâd) ismindeki kitâbında, inanmadığını açıklamakdadır. Nasîrüddîn-i<br />

Tûsî de, (Tecrid) kitâbının ba’zı yerlerinde tekrâr dirilmeği<br />

anlatıyor ise de, başka yerlerde de, aksini bildiriyor.<br />

Ehl-i sünnet âlimleri sözbirliği ile bildiriyor ki, Kıyâmet günü,<br />

bu beden tekrâr var olacakdır. Fekat, Cennet ni’metlerini, lezzetlerini<br />

yalnız bedenin lezzeti zan etmek yanlışdır. Dünyâda yükselmeğe<br />

başlıyan bir rûh, bedenden ayrılınca, kıyâmete kadar, her<br />

ân, yükselmeğe devâm eder. Cennetde beden, sonsuz kalabilecek<br />

evsâfda dünyâdakinden bambaşka özellikde var olacakdır. Yükselmiş<br />

olan rûh, bu cesed ile birleşerek kıyâmet hayâtı başlayacakdır.<br />

Cennetde, bedenin ve rûhun ayrı ayrı ni’metleri, lezzetleri<br />

olacakdır. Yüksek olanlar, Cennetde de rûhun lezzetlerine<br />

ehemmiyyet vereceklerdir. Rûhun lezzeti, bedenin lezzetlerinden<br />

farklı ve katkat ziyâde olacakdır. Rûhun lezzetlerinin en tatlısı, en<br />

yükseği de, Allahü teâlâyı görmek olacakdır. Yüksek insanların,<br />

âriflerin, dünyâda iken, rûh Cennetine girmeleri, âhıretdeki rûh lez-<br />

– 143 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!