19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dır. Bunların tedâvîleri güçdür. İlâclarını iyi bilmek ve iyi kullanmak<br />

lâzımdır. Hulk, ya’nî huy, kalbdeki meleke ve kalbdeki arzû, hâl demekdir.<br />

İnsanın i’tikâdı, sözleri, hareketleri, hep bu kuvvetden hâsıl<br />

olmakdadır. İhtiyârî hareketleri, huyunun eserleridir.<br />

Ahlâkı tebdîl etmek, kötüsünü yok edip, yerine iyisini getirmek<br />

mümkindir. Hadîs-i şerîfde, (ahlâkınızı iyileşdiriniz!) buyuruldu.<br />

İslâmiyyet mümkin olmıyan şeyi emr etmez. Tecribeler de, böyle<br />

olduğunu göstermekdedir. [Tecribe, kat’î bilgi elde etmeğe yarıyan<br />

üç vâsıtadan biridir. Bu vâsıtalardan ikincisi, Muhbir-i Sâdıkın haber<br />

vermesidir. Üçüncüsü, hesâb ile anlamakdır.] İnsanların, ahlâklarını<br />

tebdîl etmek isti’dadları aynı değildir.<br />

Ahlâkın menşei, sebebi, insânî rûhun üç kuvvetidir. Bunlardan<br />

birincisi, rûhun (İdrâk) kuvvetidir. Buna (Nutk) ve (Akl) denir.<br />

Nutkun nazarî kuvvetinin mu’tedil, orta mikdârına (Hikmet) denir.<br />

Hikmet, iyiyi kötüden, hakkı bâtıldan ayıran kuvvetdir. Bu<br />

kuvvetin lüzûmundan fazla olmasına (Cerbeze), ya’nî ukalâlık denir.<br />

Cerbeze insan, mümkin olmayan şeyleri anlamağa kalkışır.<br />

Müteşâbih âyetlere ma’nâ verir. Kazâ kader üzerinde konuşur.<br />

Mekr, hiyle, sihr gibi zararlı şeyler yapar. Bu kuvvetin lüzûmundan<br />

az olmasına (Belâdet), ya’nî ahmaklık denir. Böyle kimse,<br />

hayrı, şerri birbirinden ayıramaz. Nutkun amelî kuvvetinin orta<br />

olmasına (Adâlet) denir. Adâletin azı çoğu olmaz.<br />

Ahlâkın kaynağı olan kuvvetlerden ikincisi (Gadab)dır. Hayvânî<br />

rûhun kuvvetidir. Beğenmediği, istemediği birşey karşısında,<br />

kanı harekete gelir. Bu kuvvetin insânî rûh tarafından te’mîn edilen<br />

orta mikdârına (Şecâ’at), cesâret denir. Lüzûmlu, fâideli işlere<br />

atılmakdır. Müslimânların, iki mislinden fazla olmıyan kâfirlerle<br />

harb etmeleri, mazlûmu zâlimden kurtarmaları böyledir. Bu kuvvetin<br />

fazla olması (Tehevvür), atılgan, saldırgan olmakdır. Çabuk<br />

hiddetlenir. Bu kuvvetin az olması (Cübn), korkaklıkdır. Lüzûmlu<br />

olan şeyi yapmakdan çekinir.<br />

Rûhun kuvvetlerinden üçüncüsü (Şehvet)dir. Hayvânî rûhun,<br />

kendine tatlı gelen şeyleri istemesidir. Bunun insânî rûh tarafından<br />

te’mîn edilen orta mikdârına (İffet), nâmûs denir. İnsan, tabî’atinin<br />

muhtâc olduğu şeyleri, islâmiyyete ve insanlığa uygun olarak<br />

yapar. Lüzûmundan fazla olmasına (Şereh), hırs ve fücûr denir.<br />

Halâldan olsun, harâmdan olsun, her istediğini elde etmeğe çalışır.<br />

Başkalarının zararına da olsa, beğendiği şeyleri toplar. Şehvetin lüzûmundan<br />

az olmasına (Humûd), uyuşukluk denir ki, hasta olduğundan<br />

veyâ hayâsından, yâhud korkusundan, kibrinden, muhtâc<br />

olduğu şeylere kavuşmakda gevşek davranır.<br />

Yukarıda bildirilen dört orta derece, ya’nî hikmet, adâlet ve if-<br />

– 14 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!