19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

luğuna dayanmakdadır. Tesavvuf büyüklerinin, din âlimlerinin, talebesine<br />

terbiye için koydukları üsûller, bu sözün ışığı altında işlemekdedir.<br />

İnsanlar hangi huya elverişli olarak dünyâya gelmekdedir? Bu<br />

da, içinden çıkılamamış bir süâldir. Âlimlerin çoğuna göre, insanlar<br />

iyiliğe, yükselmeğe elverişli olarak doğar. Sonra, nefsin kötü arzûları<br />

ve güzel ahlâkı öğrenmemek ve kötü arkadaşlarla düşüp<br />

kalkmak, kötü huyları meydâna getirir. Hadîs-i şerîfde, (Herkes,<br />

müslimânlığa elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları sonra anaları<br />

babaları, yehûdî, hıristiyan ve îmânsız yapar) buyuruldu.<br />

Kendi elinle bozuyorsun kendini!<br />

Yoksa, Hâlık güzel yaratmışdı seni!<br />

Ba’zılarına göre, insanın rûhu pis olarak dünyâya geldi. Rûhun<br />

kendisi temiz idi ise de, bedenle karışınca, bedenin ihtiyâcları onu<br />

yoldan sapdırmışdır. Allahü teâlânın hidâyet, iyilik nasîb etdiği<br />

kimseler, doğdukları gibi pis kalmayıp, iyiliğe dönerler.<br />

Ba’zıları da, rûh, yaratılışda ne iyi, ne de kötü değildir. Sonradan<br />

her iki şekle de dönebilecek hâldedir dedi. İyi huyları, güzel<br />

işleri öğrenen kimse, se’âdete, kemâle kavuşur. Kötüler arasında<br />

kalıp, kötü huy, çirkin işler öğrenen de, şakî, kötü olur dediler.<br />

Eski Yunan tabîblerinden Calinusa göre, insan rûhu üç çeşiddir:<br />

Bir kısmı iyi, ikincisi, kötü yaratılmışdır. Üçüncüsü, her ikisi de<br />

değildir. Fekat, sonradan her ikisi de olabilir. Yaratılışı iyi olan insan<br />

azdır. Yaratılışda kötü olup, hep kötülük yapmak istiyenler,<br />

dahâ çokdur. Kötüler arasında kötü, iyiler arasında iyi olabilen<br />

kimselerin sayısı, iki öncekiler arasındadır dedi. Buna göre, ba’zı<br />

kimsenin huyu değişebilir. Çok kimsenin ise değişemez. [Yunan<br />

feylesoflarının, insanın kalbinden haberleri olmadığından, yalnız<br />

rûhu anlatmışlar, ahlâk kitâblarını yazan müslimânların bir kısmı<br />

da, bunlara tâbi’ olmuşlardır.]<br />

Âlimlerin çoğuna göre, herkesin ahlâkı değişebilir. Hiçbir<br />

kimsenin huyu, yaratılışdaki gibi kalmaz. Sonradan değişebilir.<br />

Ahlâk değişmeseydi, Peygamberlerin “aleyhimüsselâm” getirdikleri<br />

dinler fâidesiz, lüzûmsuz olurdu. Âlimlerin sözbirliği ile<br />

koymuş oldukları terbiye ve cezâ üsûlleri abes olurdu. Bütün ilm<br />

adamları, çocuklarına ilm ve edeb vermiş ve terbiyenin fâide sağladığı<br />

her zemân görülmüşdür. O hâlde, ahlâkın değişdiği güneş<br />

gibi meydândadır. Şu kadar var ki, ba’zı huylar pek yerleşmiş,<br />

rûhun hâssası gibi olmuşdur. Böyle huyları değişdirmek, yok etmek<br />

pek müşkil olur. Böyle ahlâk, en çok, câhil, kötü kimseler-<br />

– 127 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!