19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lâ, Mûsâ aleyhisselâma vahy eyledi ki, (Gîbet edip tevbe eden<br />

kimse, Cennete en son gidecekdir. Gîbet edip, tevbe etmiyen kimse,<br />

Cehenneme en önce girecekdir.) İbrâhîm Edhem “rahime-hullahü<br />

teâlâ”, bir yemeğe da’vet edilmişdi. Sofrada, çağrılanlardan<br />

birinin bulunmadığı söylenince, o ağır kimsedir, denildi. İbrâhîm<br />

bin Edhem “rahime-hullahü teâlâ”, gîbet edildi, buyurdu ve çıkıp<br />

gitdi. Hadîs-i şerîfde, (Bir kimse için söylenen kusûr, onda varsa,<br />

bu söz gîbet olur. Yoksa bühtân, ya’nî iftirâ olur) buyuruldu. Dindeki<br />

kusûrları söylemek, meselâ nemâz kılmaz veyâ şerâb içer veyâ<br />

sirkat eder veyâ söz taşıyıcıdır demek ve dünyâdaki kusûrlarını<br />

söylemek, meselâ sağırdır, şaşıdır demek, gîbet olur. Dindeki<br />

kusûrları, onu kötülemek için söylenirse, gîbet olur. Onun islâhını<br />

düşünerek söylerse, gîbet olmaz. Acıyarak söylemek de, gîbet olmaz<br />

denildi. Bu köyde, nemâz kılmıyan var veyâ komünist var,<br />

hırsız var demek, gîbet olmaz. Çünki, belli bir şahs söylenmemişdir.<br />

Bir kimse, nemâz kılar, oruc tutar, hem de insanlara eli ile zarar<br />

verir. Meselâ döver, mallarını gasb eder, sirkat eder. Yâhud dili ile<br />

zarar verir. Meselâ söver, iftirâ eder, gîbet eder, söz taşır. Âşikâre<br />

yapılan fısk ve harâmları ve bid’atları söylemek, gîbet olmaz. Bunları<br />

men’ etmesi için hükûmete haber vermesi, günâh olmaz. Bir<br />

kimse, babasından gizli harâm işleyince, babasının mâni’ olacağını<br />

bilenin, babasına söylemesi veyâ yazarak bildirmesi lâzımdır. Mâni’<br />

olacağı bilinmiyorsa haber vermek câiz olmaz. Çünki, düşmanlığa<br />

sebeb olur. Birinin zararlarını, ona acıdığı için veyâ başkalarının ondan<br />

sakınması için söylerse, gîbet olmaz. Onu kötülemek için söylerse,<br />

gîbet olur. Altı kişinin kusûrlarını, ayblarını arkasından söylemek,<br />

gîbet olmaz: Ona acıdığı için söylemek, ona mâni’ olunması<br />

için söylemek, fetvâ almak için söylemek, müslimânları onun şerrinden<br />

korumak için söylemek. O kusûr, ona ism olmuş ise, onu bu ism<br />

ile tanıtmak mecbûriyyetinde olmak. Âşikâre, herkesce bilinen fıskı,<br />

bid’ati ve zulmü söylemek. Kızarak, onu kötülemek niyyeti ile<br />

söylenen, gîbet olur. Satılmakda olan mâlın kusûrunu müşteriye<br />

söylemek, satıcıyı gîbet etmek olmaz. Evlenecek erkeğe, nikâh<br />

edeceği kızın aybını, kusûrunu haber vermek, gîbet olmaz, nasîhat<br />

olur. Birşeyi bilmeyene nasîhat vermek, vâcibdir. Açıkca harâm işliyenin<br />

ve zulm edenin, açık olmıyan başka ayblarını bildirmek, gîbet<br />

olur. Hadîs-i şerîfde, (Hayâ cilbâbını çıkaran kimseyi söylemek<br />

gîbet olmaz) buyuruldu. Cilbâb, kadınların geniş baş örtüsüdür.<br />

Burada, hayâ cilbâbını çıkarmak, açıkca harâm işlemek demekdir.<br />

Hadîs-i şerîf, böyle kimsenin hayâsı olmadığını işâret etmekde-<br />

– 113 – İslâm Ahlâkı - F:8

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!