19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

de bulunan mahlûkları düşünerek ibret alanları sever. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Tefekkür gibi kıymetli ibâdet yokdur) ve (Bir an tefekkür,<br />

altmış sene ibâdetden dahâ hayrlıdır) buyuruldu. İmâm-ı Gazâlînin<br />

fârisî (Kimyâ-i Se’âdet) kitâbında tefekkür uzun yazılıdır.<br />

MÜSLİMÂNA BEDDÜÂ<br />

34 - Hadîs-i şerîfde, (Kendinize, evlâdınıza, kötü düâ etmeyiniz.<br />

Allahın kaderine râzı olunuz. Ni’metlerini artdırması için düâ ediniz)<br />

ve (Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan<br />

beddüâları, red olunmaz) buyuruldu. Bir müslimânın kâfir olması<br />

için düâ edenin kendisi kâfir olur. Bir zâlimin, kâfir olarak ölerek,<br />

sonsuz azâb çekmesini istemek, küfr olmaz. Mûsâ aleyhisselâmın<br />

böyle düâ etdiği, Kur’ân-ı kerîmde bildirilmişdir. İmâm-ı a’zam<br />

Ebû Hanîfe “rahime-hullahü teâlâ”, başkasının kâfir olmasını istemek,<br />

küfr olur buyurdu. Zâlimden başkasına beddüâ etmek harâmdır.<br />

Zâlime, zulmü kadar beddüâ etmek câiz olur. Câiz olan<br />

birşeyin mikdârı, özrün mikdârı kadar olur. Zâlime de beddüâ etmemek,<br />

sabr etmek ve hattâ, afv etmek dahâ iyidir. Zimmîye ve<br />

herhangi bir kâfire, Allah ömr versin demek, câiz değildir. Müslimân<br />

olması için veyâ cizye vererek müslimânların kuvvetlenmesi<br />

için, böyle düâ etmek, câiz olur. Kâfire saygı ile selâm veren, kâfir<br />

olur. Kâfire saygı bildiren bir söz söylemek, meselâ üstâdım demek,<br />

küfr olur.<br />

MÜSLİMÂNA KÖTÜ İSM TAKMAK<br />

35 - Müslimâna kötü ism takmak veyâ başkasının takdığı kötü<br />

ismi söylemek câiz değildir. Soy adı ve nâm-ı müsteâr koymak câizdir.<br />

Sıddîk Gümüş, Hüseyn Hilmi Işıkın “rahmetullahi aleyh”<br />

nâm-ı müsteârıdır. Hadîs-i şerîfde, (Kötü ismi olan, bunu güzel isme<br />

çevirsin!) buyuruldu. Meselâ, Âsıye ismini, Cemîle yapmalıdır.<br />

Müslimâna güzel ism takmak câizdir. Çocuğuna, övücü ism koymamalıdır.<br />

Meselâ Reşîd, Emîn ismini vermemelidir. Muhyiddîn,<br />

Nûrüddîn gibi ismler de, yalan ve bid’at olur. Fâsıkları, câhilleri,<br />

mürtedleri böyle ismlerle çağırmak mekrûhdur. Çünki, bunlar,<br />

medh edici, övücü ismlerdir. Mecâz olarak da, söylenemezler.<br />

Kendi çocuklarına, bu ismleri tefe’ül ederek, uğurlu olmak için<br />

koymak, câiz olur denilmişdir. Sâlih oldukları meşhûr olan âlimleri<br />

bu ismler ile zikr etmek câiz ve fâidelidir.<br />

[İbni Âbidîn “rahime-hullahü teâlâ”, beşinci cildde buyuruyor<br />

ki, çocuğa konulacak ismler arasında en efdal olanı, Abdüllah,<br />

sonra Abdürrahmân, sonra <strong>Muhammed</strong>, sonra Ahmed, dahâ<br />

sonra İbrâhîmdir. Allahü teâlânın ismlerinden olan Alî, Reşîd,<br />

Azîz gibi ismleri de koymak câizdir. Fekat, bu ismleri söylerken<br />

– 107 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!