19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

NİFÂK<br />

32 - Nifâk, münâfıklık, içinin dışına uymamasıdır. Kalbinde<br />

küfr olan kimsenin mü’min olduğunu söylemesi, dinde nifâk olur.<br />

Kalbinde düşmanlık olup, dostluk göstermek dünyâ nifâkı olur.<br />

Küfrün en kötüsü, dinde nifâk yapmakdır. Medîne şehrindeki münâfıkların<br />

reîsi, Abdüllah bin Übey bin Selûl idi. Müslimânların<br />

Bedr gazâsındaki zaferlerini görünce, müslimân olduklarını söylediler.<br />

Fekat, kalbleri ile inanmadılar. Hadîs-i şerîfde, (Müslimânlara,<br />

sözleriyle dostluk gösterip, davranışlarıyla düşmanlık edenlere,<br />

Allahü teâlâ ve melekler la’net eylesin) ve (Münâfıkın üç alâmeti<br />

vardır: Yalan söyler, sözünde durmaz ve emânete hıyânet eder)<br />

buyuruldu. Böyle kimse, müslimân olduğunu söylese, nemâz kılsa<br />

da, münâfıkdır.<br />

TEFEKKÜR ETMEMEK<br />

33 - İnsanın, günâhlarını düşünmesi ve bunlara tevbe etmesi,<br />

tâ’atlarını, ibâdetlerini düşünüp, bunlara da, şükr etmesi lâzımdır.<br />

Mahlûklardaki ve kendi bedenindeki ince san’atları, düzenleri, birbirlerine<br />

olan bağlılıklarını düşünerek de, Allahü teâlânın varlığını<br />

ve büyüklüğünü anlaması lâzımdır. Mahlûkların, varlıkların<br />

hepsine (Âlem) denir.<br />

[Âlem, üç kısmdır: (Âlem-i ecsâd), (Âlem-i ervâh) ve (Âlem-i<br />

misâl). Âlem-i misâl, varlık âlemi değildir. Görünüş âlemidir.<br />

Her varlığın, bu âlemde bir görüntüsü bulunur. Âlem-ı ervâh,<br />

Arşın hâricindeki şeylerdir. Bunlar maddî değildir. Bunlara<br />

(Âlem-i emr) de denir. Âlem-i ecsâd, madde âlemidir. Buna<br />

(Âlem-i halk) da denir. Bu da ikiye ayrılır: İnsana (Âlem-i sagîr)<br />

denir. İnsandan başka varlıkların hepsine (Âlem-i kebîr) denir.<br />

Âlem-i kebîrde olan herşeyin, âlem-i sagîrde, bir nümûnesi, benzeri<br />

vardır. İnsanın kalbi, rûh âlemine açılan bir kapıdır. Kâfirlerde<br />

bu kapı kapanmış, harâb olmuşdur. Bunun için, kâfirlerin<br />

rûh âleminden haberleri yokdur ve olamaz. Kalbin hayât bulması,<br />

rûh âlemine açılması için tek çâre, tek ilâc, îmân etmesidir,<br />

müslimân olmasıdır. Mü’minin kalb kapısından Âlem-i emre girmesi<br />

ve bu âlemde sonsuza, ebedî hayâta ilerlemesi için, çalışması<br />

lâzımdır. İslâmiyyetin sekiz ana ilminden biri olan (Tesavvuf)<br />

ilmi, bu çalışmaları öğreten, mu’azzam bir ilmdir. Bu ilmin mütehassıslarına<br />

(Velî) ve (Mürşid) denir. Mürşidlerin en meşhûru,<br />

imâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkîdir. 1034 hicrî ve 1624 mîlâdî senesinde<br />

Hindistânda vefât etmişdir.<br />

Tıb ve fen fakültelerinde okuyup da, mahlûklardaki san’at in-<br />

– 105 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!