Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
5 — Kitâbın yazarı, Mısrlı Reşîd Rızâ, arabî olan önsözünde,<br />
(İnsanlık tekâmül ederek, zemânın gelişmesi ile aklları değişdi)<br />
diyor. Bu sözü, masonların tekâmül inanclarının bir ifâdesidir. İlk<br />
insanların aklları az imiş. Şimdiki kâfirler çok akllı imiş. Bu sözü<br />
ile, ilk Peygamberlere ve sahâbîlerine aklsızlık isnâd ediyor. Böyle<br />
inanan, kâfir olur. Âdem, Şit, İdris ve Nûh ve dahâ nice Peygamberler<br />
“salevâtullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, ilk insanlardan<br />
idi. Hepsi de, şimdiki insanların hepsinden dahâ akllı idiler. Hadîs-i<br />
şerîf, her asrın kendinden önceki asrdan dahâ kötü olacağını<br />
bildiriyor. Reşîd Rızânın bu sözü, bu hadîse de ters düşmekdedir.<br />
6 — Yine önsözünde, (Târîhi aç da, Ehl-i sünnet, Şî’a ve Hâricîler<br />
arasında, hattâ Ehl-i sünnet mezhebinde olanlar arasında<br />
meydâna gelen döğüşmeleri oku! Şâfi’îlerle Hanefîler arasındaki<br />
düşmanlık, moğolların müslimânlar üzerine hücûm etmesine sebeb<br />
oldu) diyor.<br />
Mezhebsizler ve dinde reformcular, Ehl-i sünnetin dört mezhebine<br />
saldırabilmek için, hîle yoluna sapıyorlar. Bunun için, Cehenneme<br />
gidecekleri hadîs-i şerîfde bildirilen yetmişiki fırkanın<br />
Ehl-i sünnete saldırılarını, çıkardıkları kanlı olayları yazıyorlar.<br />
Sonra da, Ehl-i sünnetin dört mezhebi birbiri ile döğüşdüler diyerek,<br />
alçakça yalan söyliyorlar. Hâlbuki, hiçbir zemânda ve hiçbir<br />
yerde Şâfi’îlerle Hanefîler arasında tek bir çatışma olmamışdır.<br />
Nasıl çatışırlar ki, ikisi de Ehl-i sünnetdir. İkisi de aynı şeylere<br />
inanmakdadırlar. Birbirlerini hep sevmişler, yardımlaşmışlar, hep<br />
kardeşçe yaşamışlardır. Birbirleri ile döğüşdüler diyen mezhebsizler,<br />
bir misâl verebilseler ya! Veremezler. Misâl olarak, Ehl-i<br />
sünnetin dört mezhebinin elele vererek, mezhebsizlerle yapdıkları<br />
cihâdları yazıyorlar. Müslimânları, bu yalanlarla aldatmağa çalışıyorlar.<br />
Şî’î ismi ile, Ehl-i sünnet olan Şâfi’î ismi birbirine benzediği<br />
için, Hanefîlerin mezhebsizler ile yapdıkları savaşları yazarak,<br />
Hanefîler, Şâfi’îlerle çatışdı diyorlar. Mezhebsizler, bir mezhebi<br />
taklîd eden müslimânları kötülemek için, ilmî kelimelere<br />
yanlış ma’nâ vererek iftirâ ediyorlar. Meselâ, mezheb bilgilerini<br />
açıklamağa ve bunları isbât etmeğe (Te’assub) diyorlar. Papasların<br />
yazdığı (Müncid) lugat kitâbını da kendilerine şâhid göstererek,<br />
(Te’assub, ilmî, dînî ve aklî olmıyan âmillerin te’sîri altında<br />
bir görüşe bağlanmakdır) diyorlar. Te’assub, mezheb gavgalarına<br />
sebeb oldu diyorlar. Hâlbuki islâm âlimlerine “rahimehümullahü<br />
teâlâ” göre te’assub, haksız yere düşmanlık etmek demekdir.<br />
Ya’nî, bir mezhebe bağlanmak, bu mezhebin, sünnete ve râşid<br />
– 93 –
Change language