22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kasına secde harâmdır. İbâdet secdesine benzediği için harâmdır.<br />

Ta’zîmi gösterdiği için değil!<br />

Şeytân, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem”, hep Necdli<br />

ihtiyâr şeklinde görünürdü. Kâfirler Mekkede (Dâr-ün-Nedve)<br />

denilen yerde toplanıp, Resûlullahı öldürmeğe karâr verdikleri<br />

zemân, şeytân Necdli bir ihtiyâr şeklinde görünüp, nasıl öldüreceklerini<br />

öğretmişdi. Onlar da, Necdli ihtiyârın dediğini yapalım<br />

demişlerdi. O günden beri, şeytâna (Şeyh-i Necdî) denilmekdedir.<br />

Muhyiddîn-i Arabî hazretleri, (Müsâmerât) kitâbında diyor<br />

ki: Kureyş kâfirleri, Kâ’beyi ta’mîr ederken, kabîle reîslerinden<br />

herbiri, (Hacer-ül-esved) taşını, yerine ben koyacağım dediler.<br />

Yarın sabâh ilk geleni hakem yapalım. Aramızdan Onun seçeceği<br />

koysun dediler. İlk olarak, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

geldi. O zemân, yirmibeş yaşında idi. Bu gelen emîndir. Bunun<br />

sözüne uyarız dediler. (Bir kilim getirip taşı içine koyunuz ve<br />

hepiniz kenârlarından tutup, taşın konulacağı yere kadar kaldırınız!)<br />

buyurdu. Sonra mubârek elleri ile taşı kilimin içinden alıp,<br />

dıvardaki yerine koydu. O anda, şeytân, Şeyh-i Necdî şeklinde<br />

görünüp, bir taş göstererek, bunu da, destek olarak yanına koy<br />

dedi. Maksadı, o çürük taşın ileride ayrılarak, Hacer-i esvedin yerinden<br />

oynaması, bu yüzden, herkesin Resûlullaha uğursuz demesi<br />

idi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, bunu anlayıp<br />

(E’ûzü billahi mineş-şeytân-ir-racîm) dedi. Şeytân, o anda gayb<br />

oldu, kaçdı. Muhyiddîn-i Arabî “rahmetullahi teâlâ aleyh” bu yazısında,<br />

şeytânın Şeyh-i Necdî olduğunu dünyâya yaydığı için, bu<br />

büyük Velîye düşman oldular. Hattâ kâfir dediler. Mezhebsizlerin<br />

üstâdlarının, önderlerinin şeytân olduğu buradan da anlaşılmakdadır.<br />

Vehhâbîler, Resûlullahdan yâdigâr kalan mukaddes<br />

yerleri ve türbeleri bunun için yıkıyorlar. Bu yerler, insanları müşrik<br />

yapıyor diyorlar. Mubârek yerlerde, Allahü teâlâya düâ etmek<br />

şirk olsaydı, Allahü teâlâ hacca gitmemizi emr etmezdi. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” tavâf yaparken, Hacer-ül-esvedi<br />

öpmezdi. Arafâtda, Müzdelifede düâ edilmez, Minâda taş atılmaz<br />

ve Safâ ile Merve arasında koşulmazdı. Bu mubârek yerler, böyle<br />

ta’zîm olunmazdı.<br />

Ensârın toplandığı yere, reîsleri olan Sa’d bin Mu’âz “radıyallahü<br />

teâlâ anh” gelince, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

(Reîsiniz için ayağa kalkınız?) buyurdu. Bu emr, Sa’di ta’zîm etmeleri<br />

içindi. (Sa’d hasta idi. Onu hayvandan indirmek içindi)<br />

demek yanlışdır. Çünki, hepsine emr olundu. İndirmek için ol-<br />

– 84 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!