Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
hutbeleri, türkçe de okutarak, cemâ’atin anlamasını çok istediler<br />
ise de, câiz olmıyacağını bildikleri için, buna izn veremediler.<br />
İmâm-ı Beyhekînin Ebû Hüreyreden “radıyallahü anh” haber<br />
verdiği hadîs-i şerîfde, (Bir kimse bana selâm verince, Allahü teâlâ<br />
rûhumu cesedime verir. Onun selâmını işitirim) buyuruldu.<br />
İmâm-ı Beyhekî “rahime-hüllahü teâlâ”, bu hadîs-i şerîfe dayanarak,<br />
Peygamberler “aleyhimüsselâm” kabrlerinde, bizim bilmediğimiz<br />
bir hayât ile diridirler demişdir.<br />
Medînedeki vehhâbî Abdül’azîz bin Abdüllah da, (El-hac vel-<br />
Umre) kitâbının altmışaltıncı sahîfesinde bu hadîs-i şerîfi yazıp,<br />
bu hadîs Onun meyyit olduğunu gösteriyor diyor. Aynı sahîfede,<br />
kabrinde, bilinmiyen bir hayât ile diridir de diyor. Sözleri birbirini<br />
tutmuyor. Hâlbuki, bu hadîs-i şerîf, mübârek rûhunun geldiğini,<br />
selâmlara cevâb verdiğini bildiriyor. Yine, bu kitâbının yetmişüçüncü<br />
sahîfesinde yazdığı iki hadîs-i şerîfde, (Kabr ziyâret<br />
ederken, Esselâmü aleyküm ehl-el-diyâr-ı minel mü’minîn) denilmesi<br />
emr buyurulmakdadır. Bu hadîs-i şerîfler, bütün müslimânların<br />
kabrlerine selâm verileceğini emr ediyor. İşitene selâm<br />
verilir. İşiten ile konuşulur. Hem bu hadîs-i şerîfleri haber veriyorlar.<br />
Hem de, meyyit işitmez diyor. Meyyitin işitdiğine inananlara<br />
müşrik diyorlar. Âyet-i kerîmeleri ve hadîs-i şerîfleri yanlış<br />
te’vîl ediyorlar.<br />
Resûlullahın, kabrinde, bilinmiyen bir hayât ile diri olduğunu<br />
bildiren çok hadîs-i şerîf vardır. (Kabrim başında söylenen salevâti<br />
işitirim. Uzakdan söylenen salevât bana bildirilir) ve (Bir<br />
kimse, kabrim başında bana salevât okursa, Allahü teâlâ bir melek<br />
gönderip, bu salevâti bana bildirir. Kıyâmet günü ona şefâ’at<br />
ederim) hadîs-i şerîfleri, meşhûr altı kitâbda yazılıdır.<br />
Bir müslimân, dünyâda iken tanıdığı bir müslimânın kabri yanına<br />
gidip selâm verse, kabrdeki kimse, selâm vereni tanır ve cevâb<br />
verir. İbni Ebiddünyânın haber verdiği hadîs-i şerîfde, müslimân<br />
meyyitin, selâm vereni tanıdığı ve sevindiği ve cevâb verdiği<br />
haber verilmekdedir. Tanımadığı mevtâlara selâm verirse selâma<br />
sevinerek cevâb verirler. Sâlihler ve şehîdler “rahime-hümullahü<br />
teâlâ” selâm vereni tanır ve cevâbını verir de, Resûlullah “sallallahü<br />
aleyhi ve sellem” tanımaz olur mu? Gökde güneş her tarafa<br />
ışık saldığı gibi, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” de, bir<br />
anda her yerde söylenen selâmlara, o anda cevâb verir.<br />
– 71 –
Change language