22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yânın öldükden sonra da kerâmet sâhibi olduklarını, ayrı bir kitâbımda<br />

isbât etdim). Hanefî mezhebi âlimlerinden <strong>Ahmed</strong> bin<br />

seyyid Muhammed Mekkî Hamevî ve Şâfi’î mezhebi âlimlerinden<br />

<strong>Ahmed</strong> bin <strong>Ahmed</strong> Şücâ’î ve Muhammed Şevberî Mısrî, Evliyânın<br />

kerâmetleri olduğunu, kerâmetlerinin öldükden sonra da<br />

devâm etdiğini ve Evliyânın kabrleri ile tevessül ve istigâsenin câiz<br />

olduğunu vesîkalarla isbât eden risâleler yazmışlardır. Bu üç risâle,<br />

<strong>Ahmed</strong> Zeynî Dahlanın “rahime-hullahü teâlâ” (Ed-dürerüs-seniyye<br />

firreddi alel-vehhâbiyye) kitâbı ile bir arada, 1319 [m.<br />

1901] senesinde Mısrda basılmış ve 1396 [m. 1976] senesinde, İstanbulda<br />

ofset baskıları yapılmışdır.<br />

Konyalı Muhammed Hâdimî efendi “rahime-hullahü teâlâ”,<br />

1176 [m. 1762] senesinde Konyanın Hâdim kasabasında vefât etmişdir.<br />

(Berîka) kitâbının ikiyüzaltmışdokuzuncu sahîfesinde diyor<br />

ki, (Evliyânın kerâmet göstermesi, hakdır, doğrudur. Velî, Allahü<br />

teâlâya ve sıfatlarına, mümkin olduğu kadar ârif olan müslimân<br />

demekdir. Tâ’atleri, ibâdetleri çok yapar. Günâhlardan ve<br />

nefsine, şehvetlerine uymakdan çok sakınır. Allahü teâlânın, âdetinin<br />

ve fen kanûnlarının dışında olarak yaratdığı şeylere (Hârikul’âde)<br />

şeyler denir. Hârik-ul’âde şeyler, sekizdir: Mu’cize, kerâmet,<br />

i’ânet, ihânet, sihr, ibtilâ, isâbet-i ayn ya’nî nazar değmesi ve<br />

irhâs. Kerâmet, müttekî, ârif-i billah olan bir mü’minin elinde hâsıl<br />

olan hârik-ul’âde şey demekdir. Bu kimse Velîdir. Peygamber<br />

değildir. Şâfi’î mezhebi âlimlerinden Ebû İshak İbrâhîm İsferâînî<br />

kerâmetlerin ba’zısını ve Mu’tezile fırkasında olanlar kerâmetlerin<br />

hepsini inkâr etdi. Mu’cize ile karışır. Peygambere inanmak<br />

güç olur dediler. Hâlbuki, bir Velîden, kerâmet görülünce, kendisinin<br />

Peygamber olduğunu söylemez. Kerâmetini göstermek istemez.<br />

Peygamberler ve Velîler öldükden sonra da, bunlar vâsıtası<br />

ile Allahü teâlâya yalvarmak câizdir. Böyle düâ etmeğe, (Tevessül)<br />

ve (İstigâse) etmek denir. Çünki, bunlar ölünce, mu’cizeleri<br />

ve kerâmetleri devâm eder. Remlî de böyle söyledi. İmâm-ül-haremeyn<br />

diyor ki, (Kerâmetin, öldükden sonra da devâm etdiğini<br />

yalnız şî’î inkâr eder). Mısrdaki mâlikî mezhebinin büyüklerinden<br />

Alî Echûrî diyor ki, (Velî, dünyâda iken, kınındaki kılınç gibidir.<br />

Ölünce, kınından çıkan kılınç gibi olup, tesarrufu, te’sîri kuvvetlenir).<br />

Bu sözü, Ebû Alî Sencî de, (Nûr-ül-hidâye) kitâbında yazmakdadır.<br />

Kerâmetin hak olduğu, Kitâb ile, Sünnet ile ve icmâ’-ı<br />

ümmet ile sâbitdir. Evliyânın, yüzlerce, binlerce kerâmetleri, kıymetli<br />

kitâblarda bildirildi.) (Berîka)dan terceme temâm oldu.<br />

– 68 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!