Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
âlimi olan bu zâtın, çok kitâbı vardır. İbni Hacer-i Mekkînin “rahime-hullahü<br />
teâlâ” (Minhâc)a yapdığı (Tuhfet-ül-muhtâc) ismindeki<br />
şerhe olan hâşiyesi meşhûrdur. 1194 [m. 1780] de Medînede<br />
vefât etdi. (El-fetâvâ) adındaki iki cild kitâbında, (Ey Abdülvehhâb<br />
oğlu! Müslimânlara dil uzatma! Allah rızâsı için sana<br />
nasîhat ediyorum. Evet, işleri, Allahdan başkası yapar diyen olursa,<br />
ona doğruyu söyle! Fekat, sebeblere yapışanların ve sebebleri<br />
de, sebeblerin te’sîr kuvvetlerini de, Allahın yaratdığına inananların<br />
kâfir olduğu söylenemez. Sen de bir müslimânsın. Müslimânların<br />
hepsi yerine, birine sapık demek dahâ doğru olur. Sürüden<br />
ayrılanın sapıtması dahâ kolaydır. Nisâ sûresinin yüzondördüncü<br />
âyetinde meâlen, (Kendisine doğru yol gösterildikden<br />
sonra, Peygamberlerin yolundan ayrılan, mü’minlerin inanışlarını<br />
ve ibâdetlerini terk eden kimseyi, âhıretde dost olduğu küfr ve<br />
irtidâd üzere diriltir ve Cehenneme atarız) buyuruldu. Bu âyet-i<br />
kerîme, sözümün doğru olduğunu göstermekdedir) diyor. Vehhâbîlerin<br />
sayılamıyacak kadar çok bozuk fikrleri varsa da, bunların<br />
temeli, üç şeydir:<br />
1 — (Amel, ibâdet, îmânın parçasıdır) diyorlar. (Bir farzı,<br />
inandığı hâlde, tenbellikle yapmıyan kimse, meselâ bir nemâzı<br />
kılmıyan, hasîsliğinden dolayı zekât vermiyen kâfir olur. Bunu öldürmeli,<br />
mallarını vehhâbîlere taksîm etmelidir) diyorlar.<br />
(Milel ve nihal) tercemesi altmışüçüncü sahîfede diyor ki:<br />
(Ehl-i sünnet âlimleri sözbirliği ile dediler ki, ibâdetler îmâna dâhil<br />
değildir. Farzların farz olduğuna inanıp, tenbellikle yapmıyan,<br />
kâfir olmaz. Yalnız, nemâz kılmıyan için sözbirliği olmadı. Hanbelî<br />
mezhebine göre, tenbellikle nemâz kılmıyan kâfir olur). [Senâüllah<br />
pâni-pütî “rahmetullahi aleyh” (Mâ-lâ-büdde) kitâbının<br />
başında diyor ki, (Müslimân, büyük günâh işlemekle kâfir olmaz.<br />
Eğer Cehenneme sokulursa, az veyâ uzun zemân sonra, Cehennemden<br />
çıkarılıp, Cennete sokulur. Cennetde sonsuz kalır.) Bu<br />
kitâb fârisî olup, 1376 [m. 1956] da Delhîde ve 1410 [m. 1990] da<br />
İstanbulda, Hakîkat Kitâbevi tarafından basdırılmışdır. (Hukûk-ul<br />
islâm) kitâbının sonundadır.] Hanbelî mezhebinde, yalnız nemâz<br />
kılmıyan için kâfir olur denildi. Diğer ibâdetler için denilmedi. O<br />
hâlde, vehhâbîler bu bakımdan da Hanbelî değildir. Ehl-i sünnet<br />
olmıyanların Hanbelî de olmıyacağını yirmibirinci ve otuzaltıncı<br />
sahîfelerde bildirmişdik. Dört mezhebden birinde olmıyanlar,<br />
Ehl-i sünnet değildirler.<br />
– 65 – Fâideli <strong>Bilgiler</strong> - F:5
Change language