Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kerîme, hakîkî hâkimin, yalnız Allahü teâlâ olduğunu bildiriyor.<br />
İkinci âyet-i kerîme ise, insana da, mecâz olarak hâkim denileceğini<br />
bildiriyor.<br />
Her müslimân, diriltenin ve öldürenin, yalnız Allahü teâlâ olduğunu<br />
bilmekdedir. Çünki, Yûnüs sûresinin ellialtıncı âyetinde<br />
meâlen, (Dirilten ve öldüren, yalnız Odur) ve Zümer sûresinin<br />
kırkikinci âyetinde meâlen, (Ölüm zemânında insanı, Allahü teâlâ<br />
öldürüyor) buyuruldu. Secde sûresinin onbirinci âyet-i kerîmesinde<br />
ise, meâlen, mecâz olarak, (Öldürmek için vekîl yapılmış olan<br />
melek sizi öldürüyor) buyuruldu. [Mâide sûresinin 30.cu âyetinde<br />
(Âdem aleyhisselâmın oğlu, kardeşini öldürdü) buyuruyor. Bu<br />
âyet-i kerîme, Vehhâbîleri rezîl etmekdedir.]<br />
Hastalara şifâ veren yalnız Allahü teâlâdır. Çünki, Şü’arâ sûresinin<br />
sekseninci âyetinde meâlen, (Hasta olduğum zemân, bana<br />
ancak O şifâ verir) buyuruldu. Âl-i İmrân sûresinin kırkdokuzuncu<br />
âyetinde ise meâlen, Îsâ aleyhisselâmın, (A’mânın gözünü açarım<br />
ve Baras illetini iyi ederim ve Allahü teâlânın izni ile, ölüleri<br />
diriltirim) dediğini bildirmekdedir. [Baras, ebreş (Vitiligo) denilen<br />
cild hastalığıdır. Derinin rengi gider. Büyük beyâz lekeler<br />
olur. Yâhud, albino hastalığıdır. Vücûdun temâmı beyâzdır.] İnsana<br />
evlâd veren, hakîkatde Allahü teâlâdır. Cebrâîl aleyhisselâmın<br />
ise, mecâz olarak, (Sana, temiz bir oğul veririm) dediğini, Meryem<br />
sûresinin onsekizinci âyeti bildirmekdedir.<br />
İnsanın hakîkî sâhibi Allahü teâlâdır. Bekara sûresinin ikiyüzelliyedinci<br />
âyetinin meâl-i şerîfi, (Allahü teâlâ, îmân edenlerin velîsidir)<br />
bunu açıkca bildiriyor. Mâide sûresinin ellialtıncı âyetinde<br />
meâlen, (Sizin velîniz, Allahdır ve Onun Resûlüdür) ve Ahzâb sûresinin<br />
altıncı âyetinde meâlen, (Peygamber, mü’minlere, kendilerinden<br />
dahâ çok sâhibdir!) buyurarak, kulun da mecâz olarak<br />
velî olduğu bildirilmekdedir. Bunlar gibi hakîkî yardımcı, Allahü<br />
teâlâdır. Kullarına da, mecâz olarak mu’în demişdir. Mâide sûresinin<br />
üçüncü âyetinde meâlen, (İyilikde ve takvâda birbirinize<br />
yardımcı olunuz!) buyuruldu. Vehhâbîler, Allahdan başkasının<br />
kulu diyene, meselâ Abdünnebî, Abdürresûl diyen müslimâna<br />
müşrik diyorlar. Hâlbuki, Nûr sûresinin otuzikinci âyetinde meâlen,<br />
(Evli olmıyan kadınlarınızı ve kullarınızdan ve câriyelerinizden<br />
sâlih olanları evlendiriniz!) buyuruldu. İnsanların hakîkî Rabbi,<br />
Allahü teâlâdır. Fekat, mecâz olarak, başkasına da rab denilir.<br />
Yûsüf sûresinin kırkikinci âyetinde meâlen, (Rabbinin yanında<br />
beni söyle!) buyruldu.<br />
– 59 –
Change language