22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

leyh”! Sen beni iyi tanıdın ve bana güzel hizmet etdin. Seni ve kıyâmete<br />

kadar, senin mezhebinde olup, yolunda gidenleri afv ve<br />

mağfiret etdim) buyuruldu. Hergün bir ve her gece bir kerre<br />

Kur’ân-ı kerîmi hatm ederdi.<br />

İmâm-ı a’zamın takvâsı o kadar çokdu ki, otuz yıl (harâm olan<br />

beş günden başka) hergün oruc tutdu. Çok kerre, bir rek’atde veyâ<br />

iki rek’atde bütün Kur’ân-ı kerîmi okurdu. Ba’zan da, yalnız<br />

bir azâb veyâ rahmet âyetini nemâzda veyâ nemâz dışında tekrâr<br />

tekrâr okuyup, hıçkıra hıçkıra ağlar, sızlardı. (Hanefî mezhebinde,<br />

Allah için ağlamak nemâzı bozmaz). İşitenler, hâline acırdı.<br />

Muhammed aleyhisselâmın ümmeti içinde, bir rek’at nemâzda<br />

bütün Kur’ân-ı kerîmi hatm etmek, yalnız Osmân ibni Affân ve<br />

Temîm-i Dârî ve Sa’îd bin Cübeyr ve imâm-ı a’zam Ebû Hanîfeye<br />

nasîb olmuşdur. Kimseden hediyye kabûl etmezdi. Fakîrler gibi<br />

giyinirdi. Ba’zan da, Allahü teâlânın ni’metlerini göstermek<br />

için, çok kıymetli elbise giyerdi. Ellibeş kerre hac edip, birkaç yıl<br />

Mekke-i mükerremede kaldı. Yalnız rûhu kabz olunduğu yerde<br />

[zındanda], yedibin kerre hatm-i Kur’ân okumuşdu. (Ömrümde<br />

bir kerre güldüm. Ona da pişmânım) demişdir. Az söyler, çok düşünürdü.<br />

Ba’zı din konularında, talebesi ile münâzara, konuşma<br />

yapardı. Bir gece, yatsı nemâzını cemâ’at ile kılıp çıkarken, bir<br />

ayağı kapının dışında, bir ayağı dahâ mescidde iken, bir konu üzerinde,<br />

talebesi Züfer ile sabâh ezânına kadar konuşup, ikinci ayağını<br />

dışarı çıkarmadan, sabâh nemâzını kılmak için, yine mescide<br />

girmişdir. (İmâm-ı Alî “radıyallahü anh”, dörtbin dirheme kadar<br />

nafaka câizdir buyurdu) diyerek, kazancının dörtbin dirheminden<br />

fazlasını fakîrlere dağıtırdı.<br />

Halîfe Mensûr, İmâma çok hürmet ederdi. Onbin akça ile bir<br />

câriye hediyye etmişdi. İmâm, kabûl etmedi. O zemân, bir akça,<br />

bir dirhem gümüş idi. Yüzkırkbeş senesinde, İbrâhîm bin Abdüllah<br />

bin hazret-i Hasen, Medîne-i münevverede halîfeliğini i’lân<br />

eden kardeşi Muhammede “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”<br />

yardım için asker topluyordu. Kûfeye gelmişdi. (Ebû Hanîfe buna<br />

yardım ediyor) diye yayıldı. Mensûr işitip, İmâmı Kûfeden Bağdâda<br />

getirtdi. (Mensûr, haklı olarak halîfedir) diye herkese bildir dedi.<br />

Buna karşılık temyîz reîsliğini verdi. Çok zorladı. İmâm-ı a’zam<br />

kabûl buyurmadı. Mensûr, İmâmı habs etdi. Otuz değnek vurdurup,<br />

mubârek ayağından kan akdı. Mensûr pişmân olup, otuzbin<br />

akçe gönderdi ise de, kabûl buyurmadı. Tekrâr habs edip, hergün<br />

on değnek fazla vurdurdu. (Ba’zı haberlere göre) onbirinci<br />

günü, halkın hücûmundan korkulup, zorla sırtüstü yatırıldı. Ağ-<br />

– 55 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!