22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ildiren, Cehennemde çok acı azâb görecekdir) hadîs-i şerîfinin<br />

dehşetinden çok korkardı. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin vera’ ve<br />

takvâsı dahâ çok olduğundan, hadîs nakl edebilmesi için çok ağır<br />

şartlar koymuşdu. Ancak bu şartların bulunduğu hadîs-i şerîfi<br />

nakl ederdi. Ba’zı hadîs âlimlerinin meslekleri geniş, şartları hafîf<br />

olduğu için, çok sayıda hadîs rivâyet etmişlerdir. Hiçbir hadîs âlimi,<br />

bu şartların ayrılığı sebebiyle başkalarını, başka âlimleri küçültmemişdir.<br />

Böyle olmasaydı, İmâm-ı Müslim, İmâm-ı Buhârîyi<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” incitecek birşey söylerdi. Ebû Hanîfenin<br />

takvâsı çok olduğu için, az hadîs rivâyet etmesi, ancak onu<br />

medh ve senâ etmeğe sebebdir. (Seyf-ül-mukallidîn)den terceme<br />

temâm oldu.]<br />

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” hergün sabâh<br />

nemâzını câmi’de kılıp, öğleye kadar tâliblere cevâb verirdi. Öğle<br />

nemâzından sonra, yatsıya kadar, talebeye ilm öğretirdi. Yatsıdan<br />

sonra, evine gelip, biraz dinlenir, sonra câmi’e gider, sabâh nemâzına<br />

kadar ibâdet ederdi. Bu hâli, Selef-i sâlihînden Mis’ar bin Kedâm-ı<br />

Kûfî ve başka kıymetli kimseler haber vermişlerdir. Mis’ar<br />

115 [m. 733] senesinde vefât etdi.<br />

Ticâret ederek halâl kazanırdı. Başka yerlere mal gönderir, kazancı<br />

ile talebesinin ihtiyâclarını alırdı. Kendi evine bol harc eder,<br />

evine harc etdiği kadar da, fakîrlere sadaka verirdi. Her Cum’a günü,<br />

anasının babasının rûhu için, fakîrlere ayrıca yirmi altın dağıtırdı.<br />

Hocası Hammâdın “rahmetullahi teâlâ aleyh” evi tarafına<br />

ayağını uzatmazdı. Hâlbuki, aralarında yedi sokak uzaklık vardı.<br />

Ortaklarından birinin, çok mikdârda bir malı, islâmiyyete uygun<br />

olmıyarak satdığını anlayınca, bu maldan kazanılan doksan bin<br />

akçanın hepsini fakîrlere dağıtıp, on parasını kabûl etmedi. Kûfe<br />

şehrinin köylerini haydûdlar basıp, koyunları kaçırmışlardı. Bu çalınan<br />

koyunlar, şehrde kesilip, halka satılabilir düşüncesi ile, o<br />

günden beri yedi sene kesilmiş koyun eti alıp yimedi. Çünki, bir<br />

koyunun, en çok yedi yıl yaşayacağını öğrenmişdi. Harâmdan bu<br />

derece korkar, her hareketinde islâmiyyeti gözetirdi.<br />

İmâm-ı a’zam “rahmetullahi aleyh”, kırk sene yatsı nemâzının<br />

abdesti ile sabâh nemâzı kıldı. (Ya’nî yatsıdan sonra uyumadı).<br />

Ellibeş def’a hac yapdı. Son haccında, Kâ’be-i mu’azzama içine<br />

girip, burada iki rek’at nemâz kıldı. Nemâzda bütün Kur’ân-ı kerîmi<br />

okudu. Sonra ağlıyarak (Yâ Rabbî! Sana lâyık ibâdet yapamadım.<br />

Fekat senin akl ile anlaşılamıyacağını iyi anladım. Hizmetimdeki<br />

kusûrumu, bu anlayışıma bağışla!) diyerek düâ etdi.<br />

O anda, bir ses işitildi ki, (Ey Ebû Hanîfe “rahmetullahi teâlâ a-<br />

– 54 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!