22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kavrıyamadığı için, buna inanamıyor. Mi’râcın bir hâl olduğunu<br />

anlatmak istiyor. Bunun için de Kur’ân-ı kerîmi yanlış tefsîr ediyor.<br />

Düşüncesini kaçamak yollarla isbâta kalkışıyor. Mi’râc bir hâl<br />

olsaydı, işitenlerden kimse karşı koymazdı. Kâfirler de, buna karşı<br />

bir şey demezlerdi. (Beden ile gitdim) buyurduğu için inanmıyanlar<br />

çok oldu. Resûlullahın Mekkeden Kudüse götürüldüğüne inanmıyanın<br />

kâfir olduğu sözbirliği ile bildirilmekdedir. Göklere götürüldüğüne<br />

inanmıyan ise, bid’at ehli, sapık olur.<br />

Hindli Hamîdullahın küfre kadar giden bu bozuk yazısına Hind<br />

âlimlerinin kitâblarından da cevâb vermek yerinde olacakdır. Büyük<br />

hadîs âlimi Abdülhak Dehlevî hazretleri, fârisî (Medâric-ünnübüvve)<br />

kitâbında buyuruyor ki, (Allahü teâlânın Muhammed<br />

aleyhisselâma olan ihsânlarının en şereflilerinden biri de, Onu<br />

Mi’râca çıkarmasıdır. Bu mu’cizeyi Ondan başka hiçbir Peygambere<br />

vermemişdir. Resûlullahın Mekkeden Mescid-i Aksâya götürüldüğü,<br />

Kur’ân-ı kerîmde açıkca bildiriliyor. Buna inanmıyan kâfir<br />

olur. Mescid-i Aksâdan göğe çıkarıldığını meşhûr hadîsler haber veriyor.<br />

Buna inanmıyan ise, bid’at ehli ve fâsık olur. Mi’râcın uyanık<br />

iken ve cesed ile olduğunu, Eshâb-ı kirâmın ve tâbi’înin ve hadîs<br />

âlimlerinin ve fıkh âlimlerinin ve kelâm âlimlerinin çoğunluğu haber<br />

vermişlerdir. Böyle olduğunu sahîh hadîsler de açıklamakdadır.<br />

Mi’râc çok def’a olmuşdu. Bunlardan biri uyanık iken ve cesed ile<br />

idi. Ötekiler yalnız rûh ile idi. Âişe “radıyallahü anhâ”, rü’yâda rûh<br />

ile olan mi’râclardan birini haber vermekdedir. Onun bu haberi,<br />

uyanık iken cesed ile olan mi’râcın yok olduğunu göstermez. Bununla<br />

berâber, islâm âlimleri sözbirliği ile bildiriyorlar ki, Peygamberlerin<br />

“aleyhimüsselâm” rü’yâları vahydir. Bunlarda şübhe etmeğe<br />

yol yokdur. Gözleri kapalı iken, mubârek kalbleri uyanıkdır. Önceden<br />

rûh ile olan mi’râclar, cesed ile olacak mi’râca hâzırlamak<br />

için idi. Kâfirler, mi’râca inanmadıkları ve imtihân ederek Mescid-i<br />

Aksâdan bilgi istedikleri için, İsrâ sûresinde, Mescid-i Aksâya kadar<br />

götürüldüğü açıkca bildirildi. Bu sûrede, (Âyetlerimi göstermek<br />

için götürdüm) buyurulması, göklere çıkarıldığını gösteriyor. Bu sûrenin<br />

altmışıncı âyetinde meâlen, (Sana gösterdiğimiz rü’yâyı insanlara<br />

fitne yapdık) buyuruldu. Burada bildirilen rü’yâ, Mi’râcı haber<br />

vermekdedir. Evet, (Mekkeye gidip Eshâbı ile tavâf yapacağını gördüğü<br />

rü’yâdır. Bu rü’yâyı Eshâbına haber verdiği sene Mekkeye<br />

girmeyip, Hudeybiyeden geri döndükleri için, münâfıklar fitne çıkarmışlardı)<br />

da denildi. Hâlbuki rü’yâyı o sene görmemişdi ki, fitneye<br />

sebeb olabilsin. Tefsîr âlimlerinin çoğu, buradaki rü’yâ kelimesinin<br />

uyanık iken gece görmek için kullanıldığını bildirmişlerdir.<br />

Meşhûr şâ’ir Mütenebbî divânından buna misâl göstermişlerdir.<br />

– 452 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!