22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Seksenikinci sahîfesinde, ayın ikiye ayrılmasını, târîhcilerin haber<br />

verdiğini yazıyor. Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler ile bildirildiğini<br />

yazmıyor. Hele kendisinin inanıp inanmadığını hiç açıklamıyor.<br />

(Önce zevcesi, sonra amcası vefât etdi. Mü’minlerin büyük kısmı<br />

Habeşistânda idi. Artık Allahdan başka dayanağı kalmamışdı)<br />

diyor.<br />

Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ve Eshâb-ı kirâm<br />

ve her mü’min, her zemân ve her işlerinde, yalnız Allahü teâlâya<br />

güvenir. Ancak, O emr etdiği için sebeblere yapışır. Sebeblere dayanmazlar.<br />

Onların yapıcı değil, yardımcı olduklarına inanırlar.<br />

Doksanikinci ve üçüncü sahîfelerde:<br />

(Mi’râc bir hâldir. İnsanın vücûdünü unutup, rûhunun hâkim<br />

olduğu bir vaz’ıyyetde yapılmışdır. İsrâ sûresinde, Hazret-i Peygamber,<br />

bir gece yeryüzünün mukaddes merkezlerinden gökdeki<br />

ibâdet merkezine (Mescid-i Aksâya) götürüldü. Uzakdaki mescidin,<br />

Kudüsde olduğu düşünülemez. Zîrâ o zemân, Kudüsde mescid<br />

yokdu diyor ve Rum sûresinde, Filistinin en yakın bir yer olduğu<br />

bildiriliyor. Uzak mescid, yakın bir yerde bulunamaz. Allahü teâlâ,<br />

Ona eski Peygamberlerin târîhini hâtırlatarak, Onu tesellî ediyor)<br />

diyor.<br />

Cevâb: İsrâ sûresindeki âyet-i kerîmede meâlen, (Kulumu gece<br />

Mescid-i harâmdan Mescid-i Aksâya götürdüm) buyuruldu.<br />

Kul, insana denir. Rûha veyâ insanın bir hâline kul denmez. Buhârîdeki<br />

uzun hadîs-i şerîfde ve Ehl-i sünnet âlimlerinin tefsîrlerinde<br />

ve bütün kitâblarda, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

Kudüsde, Mescid-i Aksâya gitdim, gördüm buyurduğu bildirilmekdedir.<br />

O zemân, Mescid-i Aksâ Kudüsde vardı. Çok önce,<br />

Süleymân aleyhisselâm yapdırmışdı. Sonra, Îrânlıların ve Yunanlıların<br />

eline geçmişdi. Îsâ aleyhisselâm göğe çıkarıldıkdan sonra<br />

Romalıların eline geçdi. Birkaç kerre yıkıldı, yapıldı. Son olarak,<br />

Hazreti Ömer ta’mir etdirdi. Filistin, Arabistâna komşu bir yerdir.<br />

Başka memleketlerden dahâ yakın olduğu için, (en yakın yer)<br />

buyuruldu. Mescid-i Aksâ o zemân yeryüzünde bulunan mescidler<br />

arasında, Mekkeye en uzak olanı idi. Bunun için, (en uzak<br />

mescid) buyuruldu. En yakın yerde en uzak mescid niçin bulunamazmış?<br />

Müslimânlar, hicretden onaltı ay sonraya kadar, Mescid-i<br />

Aksâya karşı nemâz kıldı. O zemân, Kudüsde mescid yok olsaydı,<br />

oraya karşı nemâz kılmak emr olunur mu idi? Resûlullah da,<br />

Kudüsde Mescid-i Aksâda nemâz kıldım der mi idi? Hamîdullahın<br />

aklı, düşüncesi ve fen anlayışı, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” mubârek bedeni ile Kudüse ve göklere götürüldüğünü<br />

– 451 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!