Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden almışlardır. Bu sapıklar<br />
kendi kısa görüşlerine uyarak yazmakda ve konuşmakdadırlar. Bu<br />
reformculara ve bunları âlim sanıp, sözlerine, kitâblarına aldananlara<br />
yazıklar olsun! Bunlar, din ve îmân hırsızlarıdır. Halâlleri, harâmları<br />
değişdiriyorlar. İslâmiyyeti bozuyorlar. Nablüsînin “rahmetullahi<br />
teâlâ aleyh” şerhinden terceme temâm oldu.<br />
İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh” nemâzı bozanları anlatırken<br />
(yimek, içmek, giyinmek gibi âdetde olan bid’atlerin mezmum,<br />
çirkin olanlarını, kâfirlerden görüp almak ve kötü olmıyanları<br />
da, onlara benzemek için alıp kullanmak tahrîmen mekrûhdur.<br />
Kötü ve zararlı olmıyanları, onlara benzemeğe özenmeden yapmak,<br />
kullanmak mekrûh olmaz. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />
sellem” papasların kullandığı ayakkabıyı yapdırıp kullanmışdır)<br />
buyurdu.<br />
Nemâzlardan ve düâlardan sonra Fâtiha sûresini okumak<br />
bid’at mıdır, değil midir? Bunun cevâbını Hâdimî “rahmetullahi<br />
teâlâ aleyh” (Berîka) kitâbının yüzotuzyedinci sahîfesinde uzun<br />
yazıyor. Kısaca bildirelim: Bid’at diyenler ve değildir diyenler oldu.<br />
Çoğuna göre, düâ okuması bildirilen yerlerde, Fâtiha okumak<br />
dahâ iyidir. Nemâzlardan sonra düâ edilmesi de, hadîs-i şerîflerde<br />
bildirilmişdir. (Bid’at), islâmiyyetin sâhibinin izni olmadan yapılan<br />
ibâdetlerdir. Fâtiha sûresi düâların en iyisini bildirmek için nâzil<br />
oldu. Bunun nemâzlardan ve düâlardan sonra okunmasına bid’at<br />
diyen az değildir. Herkesin birlikde yüksek sesle okumaları yasakdır.<br />
İmâm, fâtiha dediği zemân, herkesin sessizce okumaları iyi<br />
olur. Çünki, düâların sonunda hamd etmek müstehabdır. Hamd<br />
etmenin en iyisi de, Fâtiha okumakdır. Farzla sünnet arasında okumak<br />
ve isteklerine kavuşmak için okumak mekrûhdur.<br />
Kur’ân-ı kerîmi ve ezânı ho-parlör ile okumak bid’atdir. Çünki,<br />
ses çıkarmak için kullanılan cansız cismlere (Mizmâr), çalgı denir.<br />
Gök gürlemesi, top, tüfek, baykuş, papağan, ses çıkarıyorlar<br />
ise de, çalgı değildirler. Ses çıkaran eğlence âletleri, davul, dümbelek,<br />
zilli maşa, ney, kaval, ho-parlör, hep çalgı âletidir. Çalgı, kendiliğinden<br />
ses çıkarmaz. Ses çıkarmaları için, ya’nî kullanılmaları<br />
için, davul tokmağını gergin deriye vurmak, neyi üflemek, kavala<br />
ve ho-parlöre söylemek lâzımdır. Bunlardan çıkan ses, bu çalgıların<br />
hâsıl etdiği sesdir. Üfleyen ve söyleyen insanın sesi değildir.<br />
Ho-parlörden işitilen Kur’ân-ı kerim ve ezân sesleri, hep ho-parlörün<br />
hâsıl etdiği seslerdir. İmâm ve müezzin efendilerin sesleri<br />
değildir. Müezzin efendinin sesi ezândır. Ho-parlör denilen çalgıdan<br />
çıkan ses ilm ve fen bakımından ve din ve ahkâm-ı islâmiyye<br />
– 439 –
Change language