22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

makda yanılarak veyâ bir delîlden çıkarılmayıp, akla uyarak yapılan<br />

ibâdetler, bid’at olur, sapıklık olur. Böyle reformlar, bir müekked<br />

sünnetin ortadan kalkmasına sebeb olursa, günâhı dahâ çok<br />

olur.<br />

Resûlullahın ibâdet olarak yapdığı ve arasıra bırakdığı şeylere<br />

(Sünnet-i hüdâ) veyâ (Müekked sünnet) denir. Bunları arasıra<br />

yapmıyanlara azâb bildirilmedi. Hiç terk etmediği ve terk edenlere<br />

azâb yapılacağını bildirdiklerine (Vâcib) denir. Arasıra yapdığı<br />

ibâdetlere (Müekked olmıyan sünnet) veyâ (Müstehab) denir.<br />

Âdet olarak yapdıklarına (Sünnet-i zevâid) veyâ (Edeb) denir. İyi<br />

şeylere sağdan, fenâ şeylere soldan başlamak ve sağ, sol elleri kullanmak<br />

edebdir.<br />

Âdetlerde değişiklik yapmak, bid’at değildir. Vera’ sâhiblerinin<br />

yapmaması iyi olur. Hadîs-i şerîfde, (Benim sünnetime ve benden<br />

sonra, hulefâ-i râşidînin sünnetlerine sarılınız!) buyuruldu. Sünnet<br />

sözü, yalnız olarak söylenildiği zemân, islâmiyyetin bildirdiği herşey<br />

demekdir. Bu dînin sâhibi olan Resûl “aleyhisselâm”, âdetlerde<br />

birşey bildirmedi. Çünki Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”,<br />

insanlara dinlerini bildirmek için geldi. Dünyâda muhtâc oldukları<br />

şeylerin yapılmasını öğretmek için gelmedi. Hadîs-i şerîfde,<br />

(Dünyâ işlerinizi yapmasını siz dahâ iyi bilirsiniz!) buyuruldu.<br />

Dünyânıza fâideli olan şeyleri bulup yapmanız için benim bildirmeme<br />

lüzûm yokdur demekdir. Dînî vazîfelerinizi, ibâdetlerinizi<br />

bilemezsiniz. Onları benden öğreniniz demekdir. Bunun için âdetler,<br />

islâmiyyetin dışında kalmakdadır. İslâmiyyetin dışında olan<br />

şeylerde yapılan değişiklikler bid’at olmaz.<br />

Minâre, mekteb, kitâb gibi sonradan yapılmış olan şeyler bid’at<br />

ya’nî dinde reform değildir. Bunlar dîne yardımcı şeylerdir. İslâmiyyet<br />

bunlara izn vermiş, hattâ emr etmişdir. Böyle şeylere (Sünnet-i<br />

hasene) denir. İslâmiyyetin yasak etdiği şeyleri meydâna çıkarmağa<br />

(Sünnet-i seyyie) denir. Bid’atler, ya’nî dinde reformlar,<br />

sünnet-i seyyiedir. Sünnet-i hasene ya’nî dîne yardımcı şeylerin<br />

(Sadr-ı evvel)de ya’nî Eshâb-ı kirâmın “rıdvânullahi teâlâ aleyhim<br />

ecma’în” ve tâbi’în-i izâmın “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”<br />

zemânlarında yapılmaması, onların bu fâideli şeylere ihtiyâçları olmadığı<br />

içindi. Onlar, kâfirlerle cihâd ediyor, islâmiyyeti dünyâya<br />

yayıyorlardı. Onların zemânlarında bid’at sâhibleri çıkmamış veyâ<br />

çoğalmamışdı. Kıyâmete kadar (sünnet-i hasene) meydâna çıkarmak<br />

câizdir ve sevâbdır.<br />

İbâdetde bir bid’ati yapmak, bir sünneti terk etmekden dahâ<br />

fenâdır. Bid’at işlemek harâmdır. Sünneti özrsüz terk etmek mek-<br />

– 436 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!