Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
unun tersidir. Mezhebler üzerinde konuşmağı men’ ediyorlar.<br />
Herkesi kendi akîdesinde serbest bırakıyorlar. (Düstûr-ül-amel)’in<br />
16. cı sahîfesinde, (Bölücü ve lüzûmsuz mes’ele üzerinde durulmaz.<br />
Tevhîdin aslı ve islâmın esâsı incelenir) diyor. (Miftâh-ut-teblîg)<br />
kitâblarının 218. ci sahîfesinde de, aynı şeyler yazılıdır. Kurucuları<br />
olan Muhammed İlyâs, (Melfûzât)ının 116. cı sahîfesinde,<br />
(Yolumuzun aslı, îmânı kuvvetlendirmekdir. Akâid bilgilerini genişletmek<br />
doğru değildir. Yoksa, kalblerde fitne, zihnlerde şübheler<br />
hâsıl olur) diyor. (Mekâtîb)inin 142. ci sahîfesinde, (Ara sıra,<br />
bid’at kelimesini kullanıyorsunuz. Böyle sözleri söylemeyiniz!<br />
Böyle sözler, insanlar arasında fitne çıkmasına sebeb olur) demekdedir.<br />
Yukarıda bildirilenlerden anlaşılıyor ki, bunlarda Ehl-i sünnet<br />
i’tikâdı yokdur. Yetmişüç fırkadan herbiri aralarına serbestçe karışabilir.<br />
Hattâ müslimân olmıyanlar da, dâhil olur. İ’tikâd bilgileri<br />
üzerinde durmazlar. Hattâ bunların öğrenilmesini men’ etmekdedirler.<br />
Yalnız Peygamberlerin yolunda olduklarını söylerler. Hadîs-i<br />
şerîfde bildirilmiş olan, i’tikâdı doğru tek fırkayı araşdırmazlar.<br />
Bunu taleb etmenin fitneye sebeb olacağını söylerler. Bid’at ve<br />
benzeri kelimeleri kullanmazlar. Böyle sözler, fitne çıkarır derler.<br />
Bütün bu sapık davranışları ile birlikde, kendilerinin Ehl-i sünnet<br />
velcemâ’at mezhebinde olduklarını söylerler. Hâlbuki, bu hak<br />
mezhebdekilere göre, bunların dalâletde olduklarında hiç şübhe<br />
yokdur.<br />
İslâm âlimleri, müslimânların bid’at sâhibleri ile görüşmelerini,<br />
onlara yaklaşmalarını, konuşmalarını yasak etdiler. Abdülkâdir<br />
Geylânî “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”, bid’at ehlinin mezheblerinin<br />
bozuk olduklarına inanmak, onlara uymamak lâzım geldiğini,<br />
onları sevmemenin çok sevâb olduğunu bildirdi. Peygamberimiz<br />
“sallallahü aleyhi ve sellem”, (Bid’at sâhibine düşman gözü ile<br />
bakan kimsenin kalbini Allahü teâlâ emân ve îmân ile doldurur.<br />
Bid’at sâhibini kötü bileni Allahü teâlâ, Kıyâmet gününün korkularından<br />
korur. Bid’at sâhibine hakâret edene, Allahü teâlâ, Cennetde<br />
yüz derece ihsân eder. Bid’at sâhibini güler yüzle karşılıyan<br />
veyâ ona iyilik eden, Allahü teâlânın Muhammed aleyhisselâma<br />
göndermiş olduğu islâmiyyeti beğenmemiş olur) buyurdu. Mugîrenin<br />
Abdüllah ibni Abbâsdan haber verdiği hadîs-i şerîfde de,<br />
(Bid’at sâhibi, bid’atinden vazgeçmedikçe, Allahü teâlâ, onun<br />
hiçbir ibâdetini kabûl etmez!) buyuruldu. Fudayl bin İyâd “kaddesallahü<br />
teâlâ sirrehül’azîz” buyurdu ki, (Bid’at sâhibini seven<br />
kimsenin ibâdetlerini Allahü teâlâ yok eder ve kalbinden îmân<br />
– 416 –
Change language