Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.
II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.
III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
hammed İdris Ensârî, Delhîde Cemâl matba’asında basılmış olan<br />
(Teblîg-i Düstûrül’amel) risâlesinde, bu tarîkatin kuruluş sebebini<br />
şöyle bildiriyorlar: (İyi düşünülür ve târîh incelenirse, dört temel<br />
üsûl ile insanlar huzûra ve se’âdete kavuşdurulamamışdır. Bu da,<br />
Âl-i İmrân sûresinin 139. cu âyeti olan (Siz onlardan şerefli, yükseksiniz.<br />
Çünki îmânınız var)dan anlaşılmakdadır. Birincisi, islâm<br />
dîninin maksadı, bâtıl nizâmını, ya’nî sapık inanışları ve huyları değişdirmekdir.<br />
İkincisi, bunları değişdirmek, ancak Peygamberlerin<br />
“aleyhimüssalâtü vesselâm” seçdikleri yol ile olur. Üçüncüsü, müslimânların,<br />
gerek birer birer, gerekse toplu olarak bugüne kadar<br />
yapdıkları çalışmalar, bu maksad için değildi ve Peygamberlerin<br />
yolunda olmadılar. Dördüncüsü, bunun için sâlih olan bir cemâ’at,<br />
ya’nî (Cemâ’at-i islâmiyye) kurmak ve bunun, islâmın gösterdiği<br />
yolda çalışması lâzımdır. İşte bu işi, Allahın sâlih kullarından Muhammed<br />
İlyâs yapdı. İslâm yolunda çalışmak istiyenleri toplayarak,<br />
(Cemâ’at-üt-teblîgiyye) denilen yeni bir topluluk meydâna getirdi)<br />
diyorlar.<br />
Şu laflara bakınız! Ümmet-i Muhammediyyenin bindörtyüz seneden<br />
beri, gerek birer birer, gerekse toplu olarak yapdıkları çalışmalar,<br />
Peygamberlerin “aleyhimüssalâtü vesselâm” yolu değilmiş<br />
ve insanlar arasına yayılmış olan bâtıl inanışları değişdirmek için<br />
değilmiş. Bunun için, yeni bir cemâ’at kurmak lâzım olmuş. Bunu<br />
Cemâ’at-i teblîgiyyenin emîri bildiriyor! Ümmet-i Muhammediyyeyi<br />
parçalamak, Ehl-i sünnetin dışında yeni sapık bir çığır açmak<br />
istiyenler, hep böyle söyliyerek ortaya çıkdılar. Ümmet-i islâmiyyenin<br />
hepsi, doğru yoldan ayrıldı, hidâyet yolundan sapdılar diyerek,<br />
yeni bir tarîkat kurdular. Uydurdukları, bozuk, kötü ilkeleri,<br />
böylece ortaya koydular.<br />
Yine bunun gibi son zemânlarda Ebül-a’lâ Mevdûdî ismindeki<br />
kimse Pâkistânda, (Cemâ’at-i islâmî) denilen bir teşkîlât kurdu.<br />
Bunu kurmasının sebebini urdu dilinde çıkardığı (Min Müslimân<br />
ur mevcûdühû siyâsî) risâlesinin onbeşinci sahîfesinde, şöyle anlatıyor:<br />
(Çok araşdırmış, incelemiş. Bugünkü islâm halkasını boynundan<br />
çıkarmağa karar vermiş. Eğer böyle yapmasaymış, o da ilhâd<br />
ve dehriyye denilen dinsizlerin yolunda kalırmış. Ecdâdından,<br />
dedelerinden gelen din, ilhâd ve dehrîlik imiş. Bunun için,<br />
kelime-i tevhîdin ma’nâsına tam uygun olarak yeni bir din ortaya<br />
koymuş. Bulunduğu zemânın ilk hakîkî müslimânı kendisi imiş.<br />
Müslimân olsun, olmasın, herkesi bu yeni dîne çağırıyormuş).<br />
Muhammed İlyâs da böyle söylüyor. Bu ümmet-i Muhammediyyenin,<br />
asrlardan beri yapdıkları herşey Peygamberlerin yoluna<br />
– 408 –
Change language