22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sapık fikrlerini tefsîrinin her yerine serpmiş ise de, okuyucularımızı<br />

tatmîn etmek için birkaçını kısaca bildirmeği fâideli gördük:<br />

1 — Bekara sûresinin tefsîrine başlarken, (Her sûrenin kendine<br />

hâs bir mûsikî te’sîri ve âhengi vardır) diyor. Resûlullah “sallallahü<br />

teâlâ aleyhi ve sellem”, (Gınâ, ya’nî mûsikî, kalbde münâfıklığı<br />

artdırır) buyuruyor. Kur’ân-ı kerîm hiç böyle te’sîr eder mi? O,<br />

mûsikînin hâsıl etdiği zulmetleri temizler. Kalbi, rûhu nûrlandırır.<br />

(Birgivî vasiyyetnâmesi) şerhinde buyuruyor ki, (Mûsikî ile okunan<br />

şeyleri dinlememelidir. Zemânımızdaki tarîkatçılar çok câhil<br />

ve inâdcıdırlar. Tegannî ederek şi’r okuyorlar. Mûsikîden hâsıl<br />

olan şehvet lezzetlerine, ibâdetde lezzet hâsıl oldu diyorlar. Feyz<br />

hâsıl oldu diyorlar. Böyle kitâbsız, mezhebsiz sapıklar, Deccâl askerinin<br />

başlangıcıdırlar. Mü’minlere vasıyyet ederim ki, bunlara<br />

aldanmayınız! Dinden çıkarsınız! Ehl-i sünnet âlimlerinin yolundan<br />

ayrılmayınız! Kur’ân-ı kerîmi, ezânı, zikri ve düâyı tegannî ile<br />

okuyanları dinlemeyiniz! Bunları susdurunuz! (Tâtârhâniyye) fetvâ<br />

kitâbı, bunları tegannî ile okumanın harâm olduğunda sözbirliği<br />

bulunduğunu yazmakdadır. Harâm olduğuna, fıkh âlimleri çok<br />

sened, vesîka ortaya koymuşlardır.)<br />

2 — (Medîneye hicret bir mecbûriyyet altında yapıldı) diyor.<br />

Hâlbuki islâm âlimleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, hicretin<br />

korku, sıkıntı ve mecbûriyyetle değil, Allahü teâlânın takdîri<br />

ve izn vermesi ile yapıldığını bildiriyorlar. (Mevâhib-i ledünniyye)<br />

de diyor ki, (Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâbına<br />

Mekkeden Medîneye gitmelerini emr buyurdu. Kendisi Mekkede<br />

kalıp Allahü teâlâdan izn gelmesini bekledi. Birgün Cebrâîl “aleyhisselâm”<br />

gelip, Kureyş kâfirleri seni öldürecek. Bu gece yatağında<br />

yatma dedi. Ertesi gün hicret etmesine izn verilen âyet-i kerîmeyi<br />

getirdi). İslâm âlimleri, Resûlullah için, böyle edebli söyler ve<br />

yazarlardı.<br />

3 — (Kur’ân sûrelerinin ba’zılarının başında bulunan harflerin<br />

tefsîrinde çeşidli görüşler ileri sürülmüşdür. Biz bu görüşlerden birini<br />

alıyoruz ki, o da Kur’ân-ı kerîmin bu harflerden meydâna gelmiş<br />

olduğuna işâret sayılmasıdır) diyor. Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor<br />

ki, (Bu harfler, müteşâbihâtdandır. Ma’nâlarını Allahü<br />

teâlâ gizlemişdir. Ma’nâları çokdur. Bir kısmını yalnız sevgili Peygamberine<br />

ve Onun vârisleri olan ulemâ-i râsihîne bildirmişdir).<br />

Kur’ân-ı kerîmin arabî harflerle indirildiği, başka âyetlerde açıkca<br />

bildirilmekdedir. Bu harflere böyle ma’nâ vererek, hazret-i Ebû<br />

Bekrin ve hazret-i Ömerin ve tefsîr âlimlerinin bildirdiklerini yazmakdan<br />

kaçınması, küçümsenecek birşey değildir. Kur’ân-ı kerî-<br />

– 397 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!