22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve siyâsetdeki yüksekliğini bildiren hadîs-i şerîfler sayısız denecek<br />

kadar çokdur. Bunlardan en meşhûrunu burada da bildirelim: (Eshâbımın<br />

en üstünü Ebû Bekrdir. Sonra Ömerdir. Sonra Osmândır.<br />

Sonra Alîdir) hadîs-i şerîfindeki üstünlük, her bakımdan üstünlükdür.<br />

Hudeybiyede düşman, harb hâzırlığı yaparken, o tehlükeli zemânda,<br />

Peygamberimiz, düşmanlarla, konuşup anlaşmak için, hazret-i<br />

Osmânı sefîr olarak seçdi. Hazret-i Ömer vefât edeceği zemân,<br />

kendinden sonra halîfe olmağa lâyık ve muktedir gördüğü altı<br />

kişi arasında hazret-i Osmân da vardı. Peygamberimiz “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”, (Allahü teâlâ, doğru sözü Ömerin dili üstüne<br />

koymuşdur) buyurdu. İşte, hep doğru, isâbetli konuşan bu Ömer<br />

“radıyallahü anh, (Osmân halîfe olmağa lâyıkdır, muktedirdir) diyerek<br />

tavsiye ediyor. Seyyid Kutb ise, hayır, lâyık değildi. İslâmiyyetin<br />

gelişmesi onun yüzünden durakladı diyor. Hazret-i Osmânın,<br />

halîfe iken idârî, siyâsî ve askerî başarıları (Hak Sözün Vesîkaları)<br />

kitâbının beşinci kısm, beşinci maddesinde uzun bildirilmişdir.<br />

Lütfen oradan okuyunuz!<br />

Seyyid Kutbun, islâm halîfelerini kâfirlerin krallarına benzetmesi<br />

ve milletin malını islâmiyyete bağlı olan istihkak sâhiblerine<br />

harâm etdiler demesi de, islâm halîfelerine iftirâdır. Bunun cevâbını<br />

kırkdördüncü maddede uzun bildirmişdik. İnsâflı yazılmış olan<br />

târîhlerin ve din âlimlerinin kitâblarının sahîfeleri, onun, bu iftirâlarını<br />

çürüten yazılarla doludur.<br />

Seyyid Kutb, yine (İslâmda Sosyal Adâlet) kitâbının ikiyüzdoksansekizinci<br />

sahîfesinde: (Hazret-i Ömerin müellefetülkulübe zekât<br />

verilmesini yasak eden tasarrufuna benzeterek, zekât giderlerinden<br />

ba’zı farklı tasarruflarda bulunabiliriz. Fakîrlere nakd veyâ<br />

ayn olarak vermiyebilir, onlar için fabrika ve sanâyi te’sîsleri kurabiliriz.<br />

Ba’zı te’sîs ve teşekküllerde, onlar için hisse senedleri alabiliriz.<br />

Onlara, bugünün medenî îcâbları ile bağdaşmıyan ve hebâ<br />

olup giden muvakkat ihsân ma’nâsından uzak dâimî bir rızk ve gelir<br />

kaynağı te’mîn edilmiş olur) diyor.<br />

Eshâb-ı kirâmın hepsi derin âlim, müctehid idi. Hele dört halîfe,<br />

Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” hayâtında müşâvirleri,<br />

vefâtından sonra da vekîlleri idi. Hadîs-i şerîfde, (Benim ve benden<br />

sonra, dört halîfemin yoluna sarılınız! Onların yolu doğru yoldur)<br />

buyuruldu. Eshâb-ı kirâmın sözbirliğine uymamız lâzımdır.<br />

Sözbirliği ile bildirdikleri bilgilerden, müslimânlar arasına yayılmış<br />

olanlarına inanmıyan kâfir olur.<br />

Seyyid Kutb, kendisini hazret-i Ömer gibi müctehid sanıyor.<br />

Zekâtın verileceği yerleri değişdirmeğe kalkışıyor. Zekâtın kimle-<br />

– 390 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!