22.02.2018 Views

Hakikat Kitabevi Yayinlari - Faideli Bilgiler - Ahmed Cevdet Pasa - Huseyin Hilmi Isik

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir. I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır. II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir. III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

(Fâideli Bilgiler) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.

I.kısımda; Ma’lûmât-ı Nâfia (Fâideli Bilgiler), İslâm dîni hakkında kısa ve öz bilgiler; Ehl-i Sünnet i’tikâdı, islâmî ilimlerin ve fıkh âlimlerinin sınıflandırılması, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hayâtı, Ehl-i Sünnet dışı bu inanç sistemi olan vehhâbîlik hakkında bilgi vardır.

II. kısımda; (Din Adamı Bölücü Olmaz) kitâbı vardır. Burada Mısırlı bir din adamı Reşid Rızânın bölücü yazılarına cevâb verilmekdedir. Ayrıca dört mezheb imâmı hakkında kısa bilgi verilmekdedir. Din adamı nasıl olmalıdır; Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin kaleminden anlatılmakdadır. Îmânda ve amelde bid’at konusu da geniş olarak îzâh edilmekdedir.

III. kısımda, (Doğruya İnan, Bölücüye Aldanma) kitâbı vardır. Birkaç dinde reformcunun bozuk düşüncelerine cevâb verilmekdedir. Cebriyye, Mu’tezîle ve Ehl-i Sünnet fırkalarının insanın yapdığı iş ve kaza-kader konusunda görüşleri; îmân yalnız inanmak mıdır, Kur’ân-ı kerîm tefsîri ve tercemeleri, Allah sevgisi ve Allah korkusu; İslâm dîninin kadına verdiği değer anlatılmakda, dinde reform yapmak istiyenlere cevâb verilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Zekâtını fakîrlere veren ve alın teri ile halâlinden kazanan kimsenin<br />

köşkler yapdırması, hiç harâm değildir. Halâl ve mubârekdir.<br />

Tenbel oturup, çalışmayıp, fakîr kalmak, yâhud kazandıklarını harâm<br />

şeylere verip, basît meskende kalmak, uygun değildir. Böyle<br />

tenbellerin ve malını harâmlara isrâf edenlerin yüzünden, çalışkanlar<br />

niçin suçlu olsun? Zekâtını verenlerin köşklerde oturmaları,<br />

şık giyinmeleri, fennin bulduğu bütün kolaylıklardan fâidelenmeleri<br />

halâldir. Bir âyet-i kerîmede meâlen, (Verdiğim ni’metleri<br />

kullanmalarını severim) buyuruldu. Allahü teâlâ, (Çalışana veririm)<br />

buyuruyor. Çalışıp kazanmak ibâdetdir. Zenginlik günâh değildir.<br />

Allahü teâlâ şükr eden zenginleri sever. Zengin olduğu için,<br />

kendini beğenmek, kendini başkalarından üstün görmek harâmdır.<br />

(Kısas-ı Enbiyâ) kitâbında diyor ki:<br />

(Aşere-i mübeşşereden ya’nî Cennete gidecekleri müjdelenen<br />

on kişiden Zübeyr bin Avvâm “radıyallahü teâlâ anh” tüccâr idi.<br />

Medînede, Basrada, Kûfede ve Mısrda mülkleri ve geniş erâzîsi<br />

vardı. Bin hizmetçisi vardı. Fekat bütün gelirini fakîrlere dağıtırdı.<br />

Cennetle müjdelenenlerden Talha “radıyallahü teâlâ anh” da zengindi.<br />

Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde kıymetli yâkut taşı vardı.<br />

Cennet ile müjdelenenlerden Osmân “radıyallahü teâlâ anh”<br />

da zengin tüccârdı. Tebük gazâsında onbin altın ve mal yüklü bin<br />

deve verip Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” düâsını<br />

aldı.<br />

Zenginlik kusûr değildir. (Âhır zemânda zengin olmak se’âdetdir)<br />

hadîs-i şerîfi (Râmûz-ül ehâdîs)de yazılıdır. İbrâhîm, Dâvüd<br />

ve Süleymân “aleyhimüsselâm” çok zengindiler. Eshâb-ı kirâmın<br />

fakîrlerinden çoğu, zenginler bizim gibi ibâdet etdikden başka,<br />

malları ile hayrlı işler yaparak çok sevâb kazanıyorlar diyerek, agniyâ-yı<br />

şâkirîne imrenirlerdi).<br />

İkiyüzkırkyedinci sahîfesinde: (Hilâfet müessesesi, dört halîfeden<br />

sonra, babadan oğula verâset yolu ile intikâl eden bir nev’<br />

krallığa döndü. Milletin malı, bu şahsların akrabâsına, dalkavuklarına<br />

mubâh, islâmiyyete bağlı istihkâk sâhiblerine harâm kılınmış<br />

idi. Benî Ümeyyenin iktidâra gelişi, zararlı oldu. Hazret-i Ömer<br />

birkaç sene dahâ hilâfetde kalsa idi veyâ hazret-i Alî, üçüncü halîfe<br />

olsa idi, yâhud hazret-i Osmân iktidâra geldiğinde yirmi yaş dahâ<br />

genç bulunsaydı, islâm târîhinin çehresi dahâ başka olurdu.<br />

Hazret-i Ömer, zenginlerin artan mallarını alıp, fakîrlere eşid tevzi’<br />

ederdi) diyor.<br />

Bu yazılarında, hazret-i Osmânın, idâresiz, beceriksiz olduğunu<br />

gösteriyor. Hazret-i Osmânın din ve dünyâ bilgilerindeki, idâre<br />

– 389 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!